Yükleniyor...
14 Aralık 2025 • Büyük Birlik Partisi Genel MerkeziBüyük Birlik Partisi

Amasya Olağan İl Kongremizi coşkuyla yaptık

Amasya İl Kongremizi, Genel Başkan Yardımcılarımız Türker Yörükçüoğlu ve Fehmi Güney'in de katılımıyla gerçekleştirdik. Amasya Olağan İl Kongremizi coşkuyla yaptık

Büyük Birlik Partimizin Amasya Olağan İl Kongresi'ni, Siyasi İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Türker Yörükçüoğlu ile İletişim, Basın ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Sayın Fehmi Güney'in de iştirakleriyle büyük coşku, kardeşlik, birlik ve beraberlik içinde gerçekleştirdik.

Genel Başkan Yardımcımız Sayın Türker Yörükçüoğlu, olağan kongremizde şunları söyledi:

"Kıymetli Genel Başkan Yardımcım, il başkanlarımız, ilçe teşkilatımızın çok değerli üyeleri, Alperen Ocaklarımızın kahraman mensupları, hanımefendiler, beyefendiler, kıymetli dava arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Kurucu Genel Başkanımızı saygıyla ve minnetle anıyoruz. Büyük Birlik Partisi, 32 yıldır şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu’nun siyasetteki duruşundan ve inancından hiç taviz vermemiştir. O gün bugündür Türkiye’nin birlik hareketi olarak siyasal ikbal ve şahsi çıkar peşinde değil, Türk milletinin millî menfaatleri çerçevesinde siyaset yapmıştır. Bugün de Büyük Birlik Partisi kadroları olarak aynı inanç ve kararlılıkla Muhsin Yazıcıoğlu’nun başlattığı kutlu yürüyüşe devam ediyoruz.

BBP, Türkiye’nin birlik ve kardeşlik hareketidir. Yükselmenin ve güçlenmenin yegâne yolunun birlikten geçtiğini, ayrışma ve çatışmanın ise sadece fakirleşme ve acıya sebep olacağını söyleyerek siyaset yapmıştır.

Büyük Birlik Partisi, siyasetini başkalarının yanlışları üzerine kurgulamaz. Siyaseti makam ve ikbal mecrası olarak asla görmez. Büyük Birlik Partisi için siyaset; plan ve program çerçevesinde Türk milletini topyekûn zenginleştirmek üzere hizmet etmektir. İşte bu yüzden sürekli aksayan yönlerden ve yapılması gerekenlerden bahsediyoruz.

Bu şuurla halkımız için siyaset yapıyoruz. Hayatın her safhasında ve toplumun her kesiminde Türk milletinin yanında; esnafın, üreticinin, besicinin, polisin, askerin, doktorun, öğretmenin yanında; Türkiye düşmanlarının karşısında duruyoruz.

Türkiye’nin sorunlarının farkındayız. Türkiye’nin sorunlarına dair son derece isabetli tespitlerimiz ve bunlara yönelik gerçekçi çözümlerimiz hazırdır.

Kişisel ikbal ve makam peşinde koşan siyasetçileri ve onların siyasi partilerini biliyoruz. Bunların alametifarikası, eleştirirken gösterdikleri marifeti çözüm sunarken göstermemeleridir. Büyük Birlik Partisi kuru gürültünün değil, çözümün partisidir.

Türkiye’nin ekonomi, kalkınma, refah, terör ve eğitim gibi alanlarda pek çok sorunu vardır. Ancak nüfus sorunu, tüm bu sorunların önüne geçmiş durumdadır. TÜİK istatistiklerine göre ülkemizde kadın başına düşen çocuk sayısı her geçen yıl gerilemektedir. 2024 yılı itibarıyla bu oran 1,48 gibi son derece düşük bir seviyededir. Nüfusumuzun ortanca yaşı 34,4’e yükselmiştir. 1960’larda toplam nüfusun %40’ından fazlasını oluşturan 0–14 yaş grubu bugün %20’ye gerilemiş, bir önceki yıla göre 40 vilayetimizin nüfusu azalmıştır.

Son 7 yılda dünyada nüfusu en az artan 5. ülke maalesef Türkiye olmuştur. “Türk nüfus krizi”, Türkiye’nin en mühim beka meselesi hâline gelmiştir. Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en büyük demografik kriziyle karşı karşıyadır.

Bu gidişata dur denilemezse okullar, emek yoğun sektörler ve hastaneler kapanacak; köyler ve kasabalar tamamen boşalacak, emeklilik sistemi çökecektir. Böyle devam ederse dilimizi, kültürümüzü, geleneklerimizi ve varlığımızı aktaracağımız genç kalmayacaktır.

Acil olarak konunun hayatiyetine uygun önlemler almamız gerekmektedir. Konu hayatidir ve alınacak önlemler de radikal olmak zorundadır.

Bu kapsamda erken evlilikleri parti olarak destekliyoruz. Türkiye’de kimse bu konuyu dillendirmezken biz Ankara’da Alperen Ocakları Gençlik Şöleni düzenlemiş, evlilik ve aile yaşamını teşvik eden kampanyalar başlatmıştık.

İşe alımlarda aynı kabiliyet ve kapasitedeki kişiler arasında evli ve özellikle çocuklu olanlar tercih edilmelidir.
Gençlerin evliliğe dair asgari masrafları devlet tarafından karşılanmalıdır.
Evsiz yeni evlilere TOKİ konutları %50 indirimli verilmelidir.
Doğum yapan çalışan annelere iki yıllık doğum izni verilmelidir.
0–6 yaş arası çocuklara ücretsiz kreş ve anaokulu hizmeti sağlanmalıdır.

Nüfusumuzun düşmesindeki önemli sebeplerden biri de toplumsal yozlaşmadır. Aile bağları, komşuluk ve toplumsal dayanışma gibi Türk milletinin temel özellikleri her geçen gün erimektedir.

Türk ailesi ve Türk gençliği dizilerle, filmlerle ve zararlı rol modellerle saldırı altındadır. Yasa dışı bahis ailelerimizi perişan etmektedir; yasalı da yasa dışısı da derhâl yok edilmelidir. Uyuşturucu da aynı şekilde gençlerimiz arasında hızla yayılmaktadır. Ne yazık ki cezaevlerimizde 182.000 mahkûm uyuşturucu suçlarından dolayı yatmaktadır. Bunlar dehşet verici rakamlardır.

Ülkemizdeki cezasızlık algısı derhâl ortadan kaldırılmalıdır. Yasa dışı bahis patronları ve uyuşturucu baronları yakalanmalı; sadece hapse atılmakla kalmayıp mallarına ve mülklerine de el konulmalıdır. Teröristler, katiller ve çocuk istismarcıları ise idam edilmelidir. Milletimiz bize yetki verdiğinde ilk iş olarak idam cezasını yeniden yasallaştıracağız.

TERÖR

İşte bu yüzden “terörle müzakere olmaz, mücadele olur” diyoruz. Son bir yıldır “terörsüz Türkiye” adı altında bir süreç yaşanmaktadır. Biz bir yıldır ısrarla şunu söylüyoruz: Cumhur İttifakı ortaklarımızın terörsüz Türkiye arzusundan şüphemiz yoktur; ancak biz teröristlere güvenmiyoruz.

Bunlar silah bırakma ve örgütü feshetme konusunda samimi değildir. Örgüt Türkiye’de zaten bitmiştir. Bitmiş bir örgütle neyin görüşmesi yapılmaktadır? Asıl mesele örgütün Irak, Suriye, İran ve Avrupa’daki yapılanmalarının yok edilmesidir.

27 Şubat’ta terör elebaşı örgütün kendini feshetmesi çağrısı yapmıştır. Ancak bu, iptidai bir tiyatro gösterisinden ibarettir. Terör örgütü silah bırakmış mıdır? Hayır. Kendini feshetmiş midir? Elbette hayır. Suriye, Irak, İran, Avrupa ve TBMM’deki örgüt yapıları faaliyetlerini durdurmuş mudur? Yine hayır.

Aslında PKK yöneticileri niyetlerini gizlememektedir. Demokrasi ve huzuru hiç umursamadıklarını, iki temel şartlarının olduğunu her fırsatta dile getirmektedirler:
 1. Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması
 2. Türkiye’de ileride kurulması hedeflenen sözde Kürdistan’a yönelik hukuki ve anayasal değişikliklerin yapılması

PKK diye bir devlet mi vardır da biz savaşta yenilip mütareke imzalıyoruz?

Türk milleti buna asla onay vermez.

Hem Meclis’teki hem de dağdaki PKK kadroları ayrılıkçı mirasa sıkı sıkıya sarılmaktadır.

DEM Parti Ağrı Milletvekili Nejla Demir’in sunduğu kanun teklifinde, “Devlet, Kürt sorununun çözümü için bir iyi niyet göstergesi olarak Kürt halkının önderleri Şeyh Said, Seyit Rıza gibi şahsiyetler üzerinden Kürt halkından özür diler ve tazminat ödemeyi kabul ederse toplumsal barış adına önemli bir adım atılmış olur” denilmektedir.

Hem tarihteki hem de günümüzdeki tüm Türk ve Türkiye düşmanlarına sahip çıkmaktadırlar. Türkiye’nin azılı düşmanları olan Yunanistan, Ermenistan ve İsrail ile ittifaklar kurmaktadırlar.

Bu sürecin hüsranla sonuçlanacağını söylüyoruz. Ne kadar iyi niyet olursa olsun; aldatmayı, hileyi, kan dökmeyi ve bozgunculuğu ilke edinmiş bir terör örgütüyle müzakere yoluyla hiçbir yere varılamaz. Devlet kadife eldiveni çıkarıp demir yumruğunu göstermelidir.

GENÇ İŞSİZLİĞİ

Ülkemizdeki en önemli sorunlardan biri de genç işsizliğidir. Çocuklarımız doğduğu andan itibaren Türk anne babaları olarak en büyük hedefimiz, onlara iyi bir eğitim aldırmak olmaktadır. Ancak ne yazık ki 16–17 yıllık eğitimin sonunda harcadığımız onca paraya ve katlandığımız onca meşakkate rağmen elde ettiğimiz sonuç çocuklarımızın işsizliği olmaktadır.

Neden? Çünkü ilkokuldan üniversiteye kadar çocuklarımız büyük ölçüde mesleksiz yetiştirilmektedir. Altı yaşında eğitim sistemine teslim ettiğimiz çocuklarımız, 24 yaşına geldiğinde hiçbir iş tutamayan, sorumluluk şuuru zayıflamış, kararlılığı ve cesareti kırılmış, özgüvensiz bireyler olarak hayata atılmaktadır.

Genç işsizliğin temelinde yapısal sorunlar yatmaktadır:
 • Eğitim sistemimiz piyasa ihtiyaçlarına cevap vermemektedir. Üniversiteler, piyasanın ihtiyaç duymadığı alanlarda yoğun mezun vermektedir. Örneğin devlet yılda 1.000–2.000 felsefe öğretmeni alırken üniversiteler her yıl yaklaşık 12.000 mezun vermektedir. Bu, on yıl sonunda 100.000 ilave işsiz demektir.
 • Mesleki eğitim yetersizdir. Gençlerin aldığı eğitim ile işverenlerin aradığı nitelik, beceri ve tecrübe örtüşmemektedir. Almanya gibi ülkelerde genç işsizliğinin düşük olmasının sebebi, mesleki eğitimin iş dünyasıyla entegre olmasıdır. Türkiye’de bu bağ ne yazık ki zayıftır.
 • Masa başı iş beklentisi. Gençlerin, aileler ve toplum tarafından KPSS ve kamu odaklı masa başı işlere yönlendirilmesi onları hayattan koparmaktadır. Bu durum üretim ve imalat sektörlerinde ciddi iş gücü açığına yol açmaktadır.

Genç işsizliğin bir diğer önemli sebebi de çarpık eğitim sistemi ve buna bağlı olarak çocukların yetiştirilme biçimidir. Türk’ün tarih boyunca gücü kararlılığından ve mücadeleci ruhundan gelmiştir. Mevcut zevk ve eğlence kültürümüzü gözden geçirmek zorundayız. Hayatın tadını çıkarma arzusu bizi sorumluluklarımızdan uzaklaştırmaktadır. Artık evlenmek ve aile sahibi olmak bile gençler arasında yük gibi görülmektedir.

Tatil, eğlence, otomobil, restoran ve tüketim alışkanlıklarını hayatın merkezinden çıkarmak zorundayız. Üniversitelerin olduğu yerlerde kütüphane ve kurs merkezlerinde artış görmüyoruz; ancak kafe, bar, eğlence merkezi ve restoranların adeta kanser hücreleri gibi yayıldığına şahit oluyoruz. Diziler, sosyal medya ve birçok etken gençliğimizi hayatın ciddiyetinden uzaklaştırmaktadır.

Yüksek beklenti, düşük kapasiteyle bir yere varamayız.

Milletimiz bize yetki verdiğinde, Büyük Birlik Partisi olarak mevcut liselerin en az %50’sini teknik ve teknoloji lisesine dönüştüreceğiz. 128 devlet üniversitesinin üçte birini yüksek teknoloji ve teknik üniversite olarak yeniden yapılandıracağız. Gençlerimizi sınavlara değil, hayata hazırlayacağız."

KANİ KARAKOLLUKÇUOĞLU YENİDEN BAŞKAN

Amasya Sanayi ve Ticaret Odası'nda gerçekleştirdiğimiz olağan kongremizde İl Başkanımız Kani Karakollukçuoğlu yeniden Büyük Birlik Partisi Amasya İl Başkanlığına seçildi. Genel Başkan Yardımcımız Fehmi Güney, "Yeniden göreve seçilen İl Başkanımız Kani Karakollukçuoğlu ve il yöneticilerimize başarılar diliyor, geçmişteki emekleri için teşekkür ediyor; kongremizin ülkemize, milletimize, davamıza ve partimize hayırlar getirmesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum." dedi.

Galeri
SONRAKİ HABER Çatalca İlçe Kongresi Gerçekleştirildi. Çatalca İlçe Kongresi Gerçekleştirildi.