Yükleniyor...
3 Kasım 2025 • Büyük Birlik Partisi Genel MerkeziBüyük Birlik Partisi

Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Bakü’de basın toplantısı düzenledi

Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, başkent Bakü'de düzenlediği basın toplantısında, heyetimizle birlikte Azerbaycan'a gerçekleştirdiği 5 günlük dostluk ziyaretini değerlendirdi, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Bakü’de basın toplantısı düzenledi

Büyük Birlik Partimizden bir heyetle birlikte Azerbaycan'a dostluk ziyaretinde bulunan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, başkent Bakü'de düzenlediği basın toplantısında beş günlük çalışma programını değerlendirdi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Türkiye ile Azerbaycan’ın kardeşliğine, merhum Haydar Aliyev’in “İki devlet, bir millet” sözüyle vurguda bulundu. Genel Başkanımız Sayın Destici’nin basın toplantısında yaptığı açıklamalar şu şekilde:

Burada olmaktan, sizlerle birlikte olmaktan Azerbaycan'da olmaktan, Bakü'de olmaktan, Şuşa'da olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Biz geniş bir heyetle 5 günlük bir ziyaret için Yeni Azerbaycan Partisi'nin davetlisi olarak buraya geldik.Bu sebeple Azerbaycan Cumhurbaşkanımız Sayın İlham Aliyev olmak üzere parti Genel Başkanvekilimiz Turan Tahir Budagova ve diğer parti yöneticilerine bize gösterdikleri ilgi, alaka ve misafirlik için sizlerin huzurunda da bir kez daha şükranlarımızı sunuyoruz. Gerçekten bizi çok güzel misafir ettiler ağırladılar tekrar hepsine teşekkür ediyoruz. 

İLK GÜN ZİYARETLERİ

Bu ziyaretimiz biliyorsunuz Bakü Türkiye Büyükelçimiz Birol Akgün ile başladı. Akabinde perşembe akşamı Türkiye'de üniversite okumuş 10 binlerce öğrenciyi temsil eden Azerbaycan-Türkiye Üniversiteler Mezunları Derneği Başkan ve yönetimi ile bir araya geldik, güzel bir sohbet ve değerlendirme gerçekleştirdik. Onların hem Türkiye'yle ilgili hem Azerbaycan'la ilgili düşüncelerini aldık. Biz de fikirlerimizi ifade ettik.

İKİNCİ GÜN ZİYARETLERİ

İkinci günü ziyaretimizin ikinci günü yani Cuma günü. Önce TÜRKPA Genel Sekreterimiz Sayın Ramil Hasan'ı ziyaret ettik ve burada kendisiyle uzun bir görüşme gerçekleştirdik. Ramil Bey'in genel sekreter olmasından sonra TÜRKPA’da yaşanan olumlu hareketliliği de burada bir kez daha ifade etmek istiyorum. Çünkü kendisi deneyimli bir siyasetçi ve devlet adamı. Türk Devletleri Teşkilatları Birliği'nde de görev yaptı, Azerbaycan'da da yurt dışında da farklı görevlerde bulundu ve şu anda TÜRKPA Genel Sekreteri olarak bu bilgisi, deneyimi ve tecrübesiyle büyük katkı sağladığını ifade ediyorum. Kendisine hem teşekkür ediyorum hem de başarılar diliyorum.

TÜRKPA ziyaretimizden sonra Tahir Bey'le birlikte Fahri Hıyaban'da Umum Milli Lider ve 3. Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in kabrini ziyaretimizin arkasından Karabağ şehitlerimizi ziyaret ettik. Sonra da Türk Şehitliğimizi ziyaret ettik ve Şehitler Camisi’nde de Cuma namazımızı eda ettik ve burada da hem Azerbaycanlı hem de Türkiye'den gelen vatandaşlarımızla muhabbet ettik, hasret giderdik, görüşmeler gerçekleştirdik. İlgileri için onlara da teşekkür ediyorum.

Yine bu Cuma günkü faaliyetlerimiz için de tekrar yeni Azerbaycan Partisine ve Parti Genel Başkan Vekili Tahir Bey'e ve bizlere yardımcı olan ekibine de sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum.

YENİ AZERBAYCAN PARTİSİ ZİYARETİ

Daha sonra Yeni Azerbaycan Partisi'ni ziyaret ettik. Yine bizi burada Tahir Budagov başkanlığındaki geniş bir heyet karşıladı ve kendilerine de yaklaşık bir saate varan heyetler arası bir görüşme gerçekleştirdik. Hem Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini konuştuk. Hem bu ziyaretimizin kapsamı hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Bundan sonra da birlikte çalışma ve karşılıklı ziyaretler konusunda mutabık kaldık.

Azerbaycan ziyaretimizin ardından Azerbaycan Milli Meclisi'nde Türkiye-Azerbaycan Dostluk Grubu Başkanı Sayın Ehliman Emir Aslanov ve hemen hemen tüm dostluk grubu üyelerinin katılımıyla yine bir görüşme gerçekleştirdik. Çok faydalı, isabetli bir görüşme oldu. Ben Ehliman Başkan başta olmak üzere meclis ziyaretimizde bizi karşılayan ve toplantıda bulunan tüm Azerbaycan milletvekillerimize de sizlerin huzurunda bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Yine akşam yemeğinde Yeni Azerbaycan Partisi'nin misafiriydik. Yine heyet olarak görüştük.

ÜÇÜNCÜ GÜN ZİYARETLERİ

Ertesi sabah yani cumartesi günü buradan Şuşa’ya hareket ettik. Tabi önce Ağdam'ı ziyaret ettik. Tabi o eski Ağdam artık yok ama şimdi yepyeni bir Ağdam inşa ediliyor. Bayağı mesafe alınmış. İnşallah kısa yıllar içerisinde Ağdam'ın yeni inşası da tamamlanacak. Böyle gayretli bir çalışma gördük.

Akabinde Ağdam'da bulunan ve Hocalı'da Ermeniler tarafından hunharca katledilmiş olan, soykırıma tabi tutulmuş olan şehitlerimizin kabirlerini ziyaret ettik. Bir kez daha tüm Hocalı şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla yad ediyorum. Soykırımcı Ermenileri de Ermenistan Devleti'ni de lanetliyorum.

KARABAĞ ÜNİVERSİTESİ ZİYARETİ

Akabinde Hanşehir’e ve Hankendi’ye gittik. Hem Hanşehir’i hem Hankendi'yi gezdik hem de Karabağ Üniversitemizi ziyaret ettik. Rektörümüz Şahin Bayramoğlu, yardımcılarıyla birlikte bizleri karşıladı. Üniversiteyi gezdik, üniversite hakkında bilgilendirmeler aldık. Bu kadar kısa bir süre içerisinde 2000'den fazla öğrencisi var ve tıp fakültesi, ekonomi fakültesi başta olmak üzere yeni kurulacak fakülte çalışmaları var. Bundan da büyük memnuniyet duydum. Türkiye'mizdeki üniversitelerle yüksek öğretim kurulumuzla yakın ilişki içinde olduklarını biliyorduk. Bunu bir de Şahin hocanın ağzından da duymuş olduk. Başarılı gördük, tebrik ediyoruz. Biz de elimizden gelen gayreti hem Türkiye'deki kurumlarımız nezdinde hem de burada vermeye hazır olduğumuzu da kendisine ifade ettik.

ŞUŞA ZİYARETİ

Akabinde Şuşa'ya geçtik. Şuşa, sadece Azerbaycan için değil Türk dünyası için artık büyük bir sembol şehir. Çok anlamlı, çok güzel, çok değerli, çok kıymetli… Ve burada tabii Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan bir Şuşa Beyannamesi var. Biz sonuna kadar Büyük Birlik Partisi olarak bunu yürekten destekliyoruz. Yani biz Azerbaycan'la Türkiye arasında atılan her olumlu adımı sonuna kadar destekliyoruz. Zaten şu anda olumsuz bir şey yok aramızda. Her şey olumlu gidiyor. İnşallah daha olumlu olacaktır. Biz Büyük Birlik Partisi olarak kurulduğumuz günden bu güne söz konusu Azerbaycan olduğu zaman şartlar ne olursa olsun hep Azerbaycan'ın, Azerbaycan Türklüğünün yanında yer aldık. Acısını acımız, sevincini sevincimiz olarak gördük.

Mehrum Haydar Aliyev'in “İki devlet bir millet” sözü hepimiz için bir yol göstericidir. Dolayısıyla da buna uygun olarak hareket ediyoruz ve şu anda Kıbrıs, Türkiye ve Azerbaycan'da yaşayan tüm kardeşlerimiz ve devlet yönetiminde bulunan büyüklerimiz başta iki Cumhurbaşkanımız olmak üzere tam da Haydar Aliyev'in sözüne uygun olarak hareket etmektedir. Bunun için öncü olmaktadırlar. Bunun için her iki devlet başkanımıza da sizlerin huzurunda yine şahsım, camiam ve Türk milleti adına şükranlarımı sunuyorum.

Şuşa’nın işgalden sonra tabii ki o karanlık günlerde epey yıkıma maruz kaldığı hala belli oluyor ama bu kadar kısa bir sürede, beş yıla varan bir sürede çok büyük işler başarılmış ve oradaki tarihi dokuya uygun olarak mimari yapılar yapılıyor ya da yapılmış. Şuşa eski günlerinden daha muhteşem günlere inşallah kavuşacak, bunun çalışmalarını gördük ve bundan da büyük bir gurur duyduk, bir Türk evladı olarak büyük bir gurur duyduk. Yine başta Azerbaycan Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev olmak üzere tüm emeği geçenlere de bir kez daha teşekkür ediyoruz. Akşam Şuşa'da bir programımız oldu. Yetkililerle ve Şuşa'da çalışma yapanlarla birlikte güzel bir değerlendirme yaptık.

DÖRDÜNCÜ GÜN ZİYARETİ

Dün tekrar Bakü'ye döndük ve Haydar Aliyev Kültür Merkezi ile müzesini ziyaret ettik. Güzel bir ziyaret oldu. Daha sonra Eski Şehir yani İçerişehri ziyaret ettik ve dün akşam bir daha Yeni Azerbaycan Partisi Genel Başkan Vekili Tahir Bugadov başkanlığındaki heyetle akşam yemeğinde buluştuk. Değerlendirmeler yaptık. ve kendilerine tekrar bu davetleri ve misafirperverlikleri için şükranlarımızı sunduk.

AZERBAYCAN DIŞİŞLERİ BAKANI ZİYARETİ

Bugün de sizden sonra inşallah Azerbaycan Dışişleri Bakanımız Sayın Ceyhun Bayramoğlu'yu ziyaret edeceğiz. Büyükelçimizin de katıldığı görüşmede Bakan Bayramoğlu’yla görüştürme gerçekleştireceğiz. Sonrasında da Azerbaycan'dan üzülerek ayrılacağız. Yani isterdik daha çok kalalım ama tabi ki zaman bu kadar.

BAKÜ’NÜN GELİŞİMİ

Bakü'ye yaklaşık 10 yıl önce gelmiştim. O zaman da geniş bir heyetle gelmiştik. O günden bugüne Bakü gerçekten çok değişmiş. Müthiş bir şehircilik var. Bakü bir dünya başkenti olmuş, onu ifade etmek istiyorum. Bundan da büyük gurur duyduk.
Biraz önce Karabağ'da, Şuşa'da, Hangendi'de, Ağdam'da yapılanlardan da bahsettik. Tabii burada yine şunu ifade etmek bir görev bizim için; Azerbaycan Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev'in bu konularla bizzat ilgilendiği ve büyük önem verdiğini biliyoruz. Dolayısıyla da başarı onun ve ekibinin, kutluyoruz. Yani bir Türk evladı olarak Azerbaycan'daki bu gelişmelerden Bakü'deki bu gelişmelerden büyük gurur duyduk. Gerçekten Azerbaycan her alanda büyük bir inkişaf yaşıyor. Yani hem imaret konusunda hem ekonomi konusunda hem savunma sanayi konusunda uluslararası ilişkilerde bir inkişaf yaşıyor. Bunun için de hem bu inkişafı Azerbaycan Türklüğüne yaşatan liderlere, lider kadroya teşekkür ediyoruz hem de bir Türk evladı olarak gurur duyduğumuzu da ifade etmek istiyoruz.

TÜRKİYE-AZERBAYCAN İLİŞKİLERİ

Tabii Türkiye ile Azerbaycan'ın sarsılmaz ilişkileri var. Türkiye Azerbaycan'ı ilk tanıyan ülke, bağımsızlığını ilk tanıyan ülke. Öncesi var, Osmanlı dönemine dayanan Kafkas İslam Ordusu, Nuri Paşa ile birlikteki gelişmeler… Çok detaya girmek istemeyeceğim ama çok kıymetli. Tabii önümüzde bir de 8 Kasım var. Yani Karabağ Zaferi’nin 5’inci yıl dönümü 8 Kasım. Ben buradan Azerbaycan Türklüğünün, Azerbaycan Devleti’nin, Azerbaycan kahraman ordusunun, Karabağ Zaferi’nin 5. yıl dönümünü şimdiden kutluyorum. Başta Sayın İlham Aliyev olmak üzere Tüm Azerbaycan Türklüğünü, kahraman Azerbaycan ordusunu da tebrik ediyorum. Bu zaferlerinden dolayı Türkiye'nin bu zafere bir nebze de olsa katkısı olmasından da büyük bir mutluluk duyduğumu ifade ediyorum. Çünkü Türkiye o dönemde Azerbaycan tarafından ne talep edilmişse, bunların hepsini bire bir yerine getirmiştir. Bunu da bir kardeşlik vazifesi olarak yapmıştır. Elbette bu da bizi ayrıca gururlandırmaktadır. Büyük bir gururu hep birlikte yaşıyoruz.

Bir Türk evladı olarak, bütün Türk dünyası olarak. Onun için ben tekrar bütün Azerbaycan halkının zaferini bir kez daha kutluyorum ve tebrik ediyorum. İnşallah nice zaferlere erişirler. Nice zaferleri hep birlikte Türkiye, Azerbaycan ve Türk Dünyası olarak yaşamayı görürüz. Allah bize nice zaferler nasip etsin inşallah diyorum.

ŞUŞA BEYANNAMESİ

Şuşa Beyannamesi hem Türkiye tarafı hem Azerbaycan tarafı üst düzey bir sadakat göstermektedir. Hatta anlaşmanın üzerinde ilişkiler olumlu yönde seyretmektedir. Bu da memnuniyet vericidir. Tabii Türk Devletleri Teşkilatları Birliği'nin kurulması, bu son yıllardaki işleyişi artan ivme yine Türk milletinin her bir ferdi gibi bizleri de çok sevindirmektedir, çok memnun etmektedir. Buna da iki ülke liderimiz yani Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev'in öncülük ettiğini görmekteyiz. Onun için diğer Türk devletlerine örnek bir öncülük ve örnek bir işbirliği sergilenmektedir, gayret gösterilmektedir. Bunun için de her iki Cumhurbaşkanımıza da teşekkür ediyoruz. İnşallah Türk Devletleri Teşkilatları Birliğini daha üst noktalara, daha güçlü birliklere, daha güçlü yarınlara taşıyacaklarına da yürekten inanıyoruz. Bundan da gurur duyuyoruz.

Mesela 7 Ekim'de biliyorsunuz bu yıl Gebele'de 12. zirve yapıldı. Ve yine iki cumhurbaşkanımızın burada öncülüğünü görüyoruz. Ve Azerbaycan'la Türkiye tahmin ediyorum bu sene 20'nin üzerinde askeri tatbikat yaptı. Ama özellikle Sayın İlham Aliyev'in bu tatbikatların Türk Devletleri Teşkilatlar Birliği'nin üyesi her ülkeyi kapsaması yönündeki teklifi çok kıymetlidir, çok değerlidir.

Yine Ortak alfabeye geçiş çok kıymetlidir, çok önemlidir. Yani son dönemlerde Türk Devletleri Teşkilatları Birliği tarafından da çok somut ve olumlu adımlar atılmaktadır. Bu somut ve olumlu adımlar Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'la Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanımız Sayın İlham Aliyev'in öncülüğünde ve liderliğinde gerçekleşmektedir. Bu bizim için çok değerlidir, çok kıymetlidir.

SERBEST TİCARET ANLAŞMASI

Türkiye ve Azerbaycan arasında bir serbest ticaret anlaşması yok. İşte bunun da bir an önce sağlanması lazım. Üniversiteler alanında, eğitim alanında evet iş birliğimiz var ama genişletilmesi lazım. Türkiye'de okuyan Azerbaycanlı gençlerimizin okuma dönemlerinde daha kolaylıklar sağlanması lazım. Türkiye'den buradaki üniversitelere öğrenci gelmesinin teşvik edilmesi lazım. Yine aynı şekilde iki ülke arasındaki ticaret hacminin de daha üst düzeye çıkarılması lazım. Ticaretimizin biliyorsunuz önemli bir kısmını enerji oluşturmaktadır. Ama biz enerjinin ötesinde de savunma sanayi başta olmak üzere diğer sanayi alanlarında da diğer işletme alanlarında da Türkiye ile Azerbaycan'ın yapacağı çok fazla iş olduğunu düşünüyoruz. Bu konuda her iki ülke hükümetlerimizle, hükümetlerimiz tarafından da daha kolaylaştırıcı adımlar atılmasını bekliyoruz. Atılıyor ama gecikmemesi lazım. Bir an önce bunların yapılması gerektiğini de ben buradan ifade etmek istiyorum.

Türk Devletleri Teşkilatları Birliği'nden bahsettik. Tabii burada bazı Türk devletlerimiz maalesef sadece gözlemci üye sıfatında. Bunların bir an önce asli üye konumuna geçmesi gerekiyor. Bunların birkaç tanesi kendisi gözlemci olmayı tercih etmişken, birkaç tanesiyle ilgili de kurulun böyle bir kararı var. Bence hepsinin asli üye sıfatına kısa zamanda kavuşmasını beklediğimizi ifade ediyorum. Örneğin TÜRKPA'da Özbekistan ve Türkmenistan yok. Yani bir an önce bu her iki Türk devletinin de TÜRKPA’da olmasını yürekten arzu ettiğimizi burada söylemek istiyorum.

Bir kez daha hem davetleri için, kabulleri ve misafirperverlikleri için Azerbaycan Cumhurbaşkanımız Sayın İlham Aliyev'den başlayarak Genel Başkanvekillerine, özellikle Tahir Bugadova ve bizlere eşlik eden Yeni Azerbaycan Partisi'nin değerli yöneticilerine, görevlerine teşekkür ediyorum. Azerbaycan halkına, Türklüğüne teşekkür ediyorum. Bizi gerçekten sokaklarda da çok güzel muhabbetle, sevgiyle karşılıyorlar. Bu tabii ki karşılıklıdır. Ve bir kez daha Azerbaycan'ın Karabağ zaferini yürekten kutluyorum, yaşasın Azerbaycan diyorum. “Yaşasın Azerbaycan, Türkiye birlikteliği ve kardeşliği” diyorum. Yaşasın Türk milleti. Ve en nihayetinde herkes duysun bilsin ki “Karabağ Azerbaycandır” diyorum.

SORU CEVAP BÖLÜMÜ

Ermenistan-Türkiye ilişkileri için şunu söyleyeyim. Bizim kırmızı çizgimiz Azerbaycan'dır. Yani Ermenistan, Azerbaycan'la tam bir mutabakat sağlamadan, Azerbaycan'la vardığı anlaşmanın gereğini yerine getirmeden bizim Ermenistan'la normalleşmemiz diye bir şey söz konusu olamaz. Yani burada aslında kararı verecek olan Azerbaycan'dır ve Türkiye şu ana kadar da zaten bütün bu süreçleri Azerbaycan'la istişare ederek geçirmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kararı budur. Bizim de ve halkımızın da Türkiye'deki Türklerin, Türk milletinin kararı da çok açık bu yöndedir. Yani Ermenistan, işgal ettiği topraklar Azerbaycan tarafından geri alındıktan sonra bir başka ruh hali içine girmiştir. Ama rüya görmesine gerek yoktur. Artık Karabağ diye bir hayali olamaz Ermenistan'ın. Yani hayali dahi olamaz. Dolayısıyla da Karabağ Azerbaycan'dır, bunu kabul edecek Azerbaycan'la vardığı anlaşmanın diğer hükümlerini yerine getirecek. Ondan sonra Türkiye ile masaya oturup konuşacak. Bu üçlü görüşme şeklinde de olabilir. Türkiye Azerbaycan'la zaten sürekli görüşüyor. Azerbaycan'dan aldığı bilgi ve ancak Azerbaycan'ın olur demesiyle Türkiye Ermenistan'la normalleşebilir. Başka türlüsü mümkün değildir. Yani Ermenistan Azerbaycan'a hasım gittiği sürece Türkiye ile normalleşme olmaz.

ZENGEZUR KORİDORU

Zengezur Koridoru tabii ki bütün Türk dünyası için önemlidir. Aslında coğrafya için önemlidir, coğrafya ticareti için önemlidir. Maalesef haritaları çizenler, hani bizde bir dörtlük vardır, Türkiye'de: Ellerin yurdunda çiçek açarken, Bizim ile kar geliyor kardeşim. Kimler çizmiş bu hududu, Gönlüme dar geliyor kardeşim… diyor. Şimdi dolayısıyla bu hudutlar gerçekten bize dar geliyor. Yani Türk Dünyası bağlantı koparılmış, Nahçıvan ile Azerbaycan'ın bağlantısı koparılmış, Türkiye ile Türk Dünyası'nın bağlantısı koparılmış... Onun için Zengerzur Koridosu bir başlangıç olur inşallah. Zengerzur Koridoru aslında Ermenistan için de çok önemli, Ermenistan'ın dünyaya açılması, kalkınması için de çok önemli. Eğer akılları başlarında ise buna “evet” diyeceklerdir diye düşünüyorum.

ZENGEZUR KORİDORUNDA ABD’NİN OLUMLU YAKLAŞIMI

Amerika Birleşik Devletleri'nin “evet” demesi olumludur ama tabii ki tek yetki ya da hakimiyet onlara da bırakılmayacak kadar önemlidir ve değerlidir. Orada da bir şerhimiz olduğunu da söyleyeyim parti olarak. Ben bunu kendi fikrim olarak söylüyorum, ifade ediyorum. Çünkü Zengezur Koridoru Azerbaycan, Türkiye, Ermenistan için önemli olduğu kadar Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Rusya için de önemlidir, İran için de önemlidir. Dolayısıyla da burada uluslararası bir mutabakata varılmıştır. İnşallah bu mutabakatın gerekleri bu mutabakata “evet” diyen Ermenistan tarafından da uygulanır. Daha fazla geciktirilmemesi gerektiğini ifade etmek istiyorum. Yoksa Türkiye ve Azerbaycan eğer Ermenistan ayak direrse başka çarelerde bulacak güce ve kudrete sahiptir artık.

Türkiye'de biliyorsunuz biz hep Türk milletinin menfaatini sadece Türkiye'de yaşayanlar değil, Türk milletinin tüm coğrafyalarda yaşayan Türk milletlerinin menfaatini ve iyiliğini gözeterek düşünerek siyaset yapan bir siyasi partiyiz, bir siyasi partinin ötesinde biz bir siyasi hareketiz. Dolayısıyla bizim fikrimiz de düşüncemiz de Adriyatik’ten Çin Seddi'ne kaynaşmış ve birleşmiş bir Türk Dünyası hayalidir. Tabii ki bu hayal şu anda Türk Devletleri Teşkilatları Birliği vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Gaspıralı İsmail Bey'in işte o onlarca yıl önce söylenmiş olduğu “Dilde, fikirde, işte birliği” bugün Türkiye ve Azerbaycan öncülüğünde Türk Devletleri Teşkilatı Birliği'nde gerçekleşmektedir. Bu da her Türk'ün arzu ettiği bir şeydir, hayalidir. Onun için memnunuz.

PAŞİNYAN’IN TÜRKİYE VE AZERBAYCAN ALEYHİNDEKİ SİYASETİNE RUSYA’NIN YAKLAŞIMI

Ermenistan'ın tabii ayaklarında prangalar var. Ermenistan Devleti'nin ve Paşinyan'ın… O da nedir? Avrupa'daki diasporadır Ermenistan'ın ayağındaki prangalardan bir tanesi. Bir tanesi de Ermenistan'daki kendi muhalifleri ya da aşırılar, 1915 Hınçak-Taşnak çetelerinin torunları ya da o ruhu taşıyanlardır. Üçüncüsü de Fransa başta olmak üzere işte Rusya'da dönem dönem bu tavra girmiştir. Ermenistan'ı kışkırtan devletler vardır. Yani ayağındaki üç pranga budur. Bu prangalardan kurtulursa Ermenistan, Nikol Paşinyan'ın Karabağ yenilgisinden sonra gerçekleri geç de olsa görmeye başladığına dair bir takım açıklamalarına da şahit olduk… 

Ermenistan bütünüyle bunlardan sıyrılırsa elbette ki Türkiye ve Azerbaycan ortak adım atarlar ama dediğim gibi iki şey burada kırmızı çizgidir. Bir; Ermenistan'ın Türkiye'ye yönelik olmayan sözde soykırım iddialarından vazgeçmesi ve Azerbaycan'la bütün problemlerini çözmesi. Önce Azerbaycan'la anlaşacak, sonra Türkiye'nin kapısına gelecek. Bir de tabi şu var; Ermenistan gerçekten kendi vatandaşlarını mutlu etmek istiyorsa, refah içinde yaşatmak istiyorsa Türkiye ve Azerbaycan'la anlaşmak zorundadır. Türkiye ve Azerbaycan'la savaşan ya da ilişkileri kesilmiş olan bir Ermenistan'ın huzuru, güvenliği ve mutluluğu yakalaması mümkün değildir.