Yükleniyor...
3 Ocak 2024 • Büyük Birlik Partisi Genel MerkeziBüyük Birlik Partisi

GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA DESTİCİ HAFTALIK BASIN TOPLANTISINDA KONUŞTU

GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA DESTİCİ HAFTALIK BASIN TOPLANTISINDA KONUŞTU

GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA DESTİCİ : “LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH DEMEYEN BİRİSİ MÜSLÜMAN OLUR MU?
Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah demeyen birisi Müslüman olur mu? “dedi.
 Liderimiz Destici genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında ülke ve dünya gündemini değerlendirdi.

YA GAFİLDİR YA HAİN

Televizyon ekranlarında Kelime-i Tevhid kavgası ile ilgili açıklamalarda bulunan Genel Başkanımız Mustafa Destici, “bizim için vazgeçilmez iki bayrak olan ay yıldızlı bayrağımız ve tevhid bayrağımız inancımızı temsil etmektedir. Üzerinde kelime-i tevhid yazmaktadır. Bunu başka anlamlara çekmeye çalışanlar buna başka isimler, sıfatlar bulma gayreti içerisinde olanlar ya gafildir ya haindir ya da emperyalistlerin uşağıdır bunun başka bir yolu yoktur.” Dedi.

"BİZ MAALESEF GENÇLERİMİZE DEĞERLERİMİZİ ÖĞRETEMEMİŞİZ”

“Biz, Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah demeyeceğiz de ne diyeceğiz?” diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah demeyen birisi Müslüman olur mu? Ben bu saldırıyı yapan gencimizi değil onu yetiştiren bu sisteme karşıyım. O gencimiz bu bayrağın anlamını bilmiyor. Çünkü okuyamıyor, yetiştirilmemiş onu Suudi Arabistan bayrağı sanıyor. Bir Arap ülkesi bayrağı sanıyor. Maalesef bir de en güzel üniversitelerden birinde en güzel bölümlerden birisinde okuyor olmasına rağmen bunu bilmiyor. İşte bu büyük bir eksiklik bu bizim, devletimizin eksikliği, eğitim sistemimizin eksikliğidir. O yumruğu atan gençten önce biz işin bu taraflarına bakmak durumundayız. Biz maalesef gençlerimize değerlerimizi öğretememişiz. Maalesef milyonlarca gencimiz bu değerlerimizden bir haber olarak yetişmektedir. Bu hadiseden inşallah güzel bir ders çıkaracağız. İnşallah bir uyanışa vesile olur. Ve inşallah müslüman Türk gençliğinin tamamına tevhidi de tevhid anlayışını da tevhid bayrağının ne olduğunu da öğreteceğiz.”

ÇIKSINLAR BUNU YÜREKLİ BİR ŞEKİLDE SÖYLESİNLER

Bu hadisenin üzerinden bir kamplaşma meydana geldiğini ifade eden Genel Başkanımız Mustafa  Destici, “Maalesef bir takım siyasetçilerimiz saldırıyı yapan gencin yalnız olmadığını söylüyor. Bu ne anlama geliyor? Onu söyleyenlerin hepsi eğer ufacık bir cesaret buluyorlarsa madem o yalnız değil o zaman onlarda aslında tevhid bayrağını tanımdıklarını ve onu sahiplenmediklerini söylemek istiyorlar. Çıksınlar bunu yürekli bir şekilde söylesinler. Lafı dolandırmaya gerek yok. Bir gencin üzerinden siyasi emellerini dışa vurmalarına gerek yok. Yürekleri varsa çıksınlar bunu açık bir şekilde milletimize ifade etsinler. Bu hadise üzerinden milleti ayrıştırmanın milleti birbirine düşürmenin yolunu kendilerine bir yol olarak seçmesinler.”

VURULACAKSA HAİNE VE TERÖRİSTE VURULMALIDIR

Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Bir gazeteci ki yıllarca bu ülkenin en önemli gazetecilerinden televizyoncularından birisi olarak nam yapmış birsisi “eline sağlık” diyor. Bu ülkede kim kime vurursa hiçbirinin eline sağlık olmasın. Vurulacak olan bellidir. Vurulacak olan haindir, teröristtir. Onun dışında niye millet birbirine vursun? Niye birbirine vuran insanlara elin sağlık densin. Eğer birisi birisine  vurduğunda bir diğeri de ona eline sağlık diyorsa işte o devlete, millete, gençliğimize en büyük kötülüğü yapıyor demektir.” Diye konuştu.

BİZ TÜRKÜZ, MÜSLÜMANIZ, MİLLİYETÇİYİZ VE ALPERENİZ

“Biz buradan açıkça ilan ediyoruz.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici,  “Biz ne ay yıldızlı al bayrağımızdan vazgeçeriz ne de tevhid bayrağımızdan geçeriz. Yani biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti tam bağımsız, hür Türkiye Cumhuriyeti devletimiz var olsun demeye de devam edeceğiz, Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah demeye de devam edeceğiz. Çünkü biz Türküz, müslümanız, milliyetçiyiz, Alpereniz!”

HİÇBİRİSİ SAMİMİ DEĞİL

“Saldırının gerekçesinden bağımsız olarak, toplumu, “şiddetin övülmesine”, “şiddetin yöntem olarak benimsenmesine” yönlendiren siyasetçileri ve basın mensuplarını da şiddetle kınadığını iafade eden Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Bir kere daha ifade ediyorum. Şiddet kimden gelirse gelsin ve kime karşı  yapılırsa yapılsın biz bunun karşısındayız. Sevmediğimiz, benimsemediğimiz veya görüşlerine katılmadığımız birine yapılınca onu yapana alkışlamak, eline sağlık demek yalnız değildir demek o saldırıya ortak olmak demektir. Ayrıca ya da PKK ile ya da diğer terör örgütleri ile kol kola girenlerin ve hala seçim iş birliği kovalayanların  Cumhuriyet, Atatürk hassasiyetlerine ve o palavralarına da inanmıyorum. Hiçbirisi samimi değil.”

"PROVAKASYON OLARAK DEĞERLENDİRİYORUM”

Şiddet kimden gelirse gelsin kime karşı yapılırsa yapılsın karşı durmak zorunda olduklarını ifade eden Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Sevmediğiniz ya da benimsemediğiniz veya görüşlerine katılmadığınız birine yapılınca onu yapanı alkışlamak, eline sağlık demek, yalnız değildir demek o saldırıya ortak olmak demektir.
Ayrıca PKK’yla kol kola girenlerin, hala seçim iş birliği kovalayanların “Cumhuriyet hassasiyeti” palavralarına da inanmıyorum.
Sosyal medyada, bu saldırının, Atatürkçü ve sözde milliyetçi söylemlerle birlikte adeta kutsanmasını ise provokasyon olarak değerlendiriyorum.”

CAHİL VE İLKEL DÜŞÜNÜŞ

Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Geçmişte üniversite gençliğinin terör ortamına çekilmesinin acılarını yaşadık ve çok ağır bedeller ödedik. Binlerce gencimiz hayatını kaybetti. Devletimiz, ekonomimiz ağır siyasi ve ekonomik bedeller ödedi. Onun için diyoruz ki kimse benzer hayaller kurmamalıdır. Kimse ucuz siyasi hesaplarına, üniversitelerimizi, Türk gençliğini alet etmeye yeltenmesin. Buna asla müsaade etmeyeceğiz. Birilerinin siyasi çıkarları için bu millet bedel ödemeyecektir. Basına yansıyan hadisede, son derece “cahil” ve “ilkel” bir düşünüş ve davranış tipini fark ettiğimizi söylemeden geçemeyeceğim.”  

HİLAFET SANCAĞI

Genel Başkanımız Mustafa Destici, “İslamiyet'in ilk gününden beri var olan ve hiçbir zaman etnik kimliklerle anılmamış, anılmayacak olan, kelime-i tevhit ibaresinin, “Hilafet sancağı” olarak nitelendirilmesini, bunu taşıyan bir vatandaşımıza saldırarak Cumhuriyetin ve laik sistemin korunacağının zannedilmesini, insanlarımızın sürüklendiği nokta itibarıyla üzüntü verici buluyorum. Ayrıca büyük bir cehaletin de ifşası olarak görüyorum.” 

DİNDAR SEKÜLER

“Yeniden, din üzerinden, milletimize yönelik bir kutuplaştırma faaliyeti yürütüldüğü açıkça ortadadır.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici, “En son Anıtkabir’deki hadiseyi de buna katalım. Bir meczubun yaptığı hadise üzerinden islama ve tüm müslümanlara saldırıldığını görüyoruz onun için bunun da bir tezgah ve provakasyon olduğunu açıkça ifade ediyorum.  İnanıyorum ki emniyetimiz bunu da ortaya çıkaracaklardır. 
Bu örnekle yani tevhid bayrağı elinde olan vatandaşımıza yapılan saldırı da  bir kez daha su yüzüne çıkan, milliyetçilerin, “dindar” ve “seküler” olarak ayrıştırılmaya çalışması gayretlerinin, yerel dinamiklerden kaynaklanmadığını, tekrar, herkesin iyice düşünmesini istiyorum.  Devletimizin elinde bu konuyla ilgili önemli bilgiler olduğuna da inanıyorum. Devletimizin elinde, bu konuyla ilgili önemli bilgiler bulunduğuna inanıyorum.” Dedi.

SİYASET SAHNESİNDEN SÖKÜP ATACAĞIZ

Genel Başkanımız Mustafa Destici son olarak, “Konuyla ilgili, daha önce de FETÖ’yle bağlantısı ispat edilmiş “Seküler milliyetçilik projesinin”, bu bağlamda yeniden incelenmesinin bir zaruret olduğunu düşünüyorum. Yaşanan saçmalığı kaşıyıp, bu kutuplaştırma gayretinin bir parçası olmayacağız.
Değerlerimizin hiç birinden, üç beş tane ajan provokatör yüzünden vazgeçmeyeceğiz.
Tam tersine onlara karşı mücadele edecek, onların gerçek yüzlerini ve bağlantılarını topluma gösterip, neredelerse, medyadaysalar medyada iş dünyasında iseler iş dünyasında, spor dünyasında iseler spor dünyasında, siyaset sahnesinde iseler siyaset sahnesinden söküp atacağız.”

PARTİMİZİN İFADESİ, TALEBİ KARŞILANMIŞTIR

Asgari Ücrete yapılan zammı değerlendiren Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Asgari ücret açıklandı. %49 oranında zam yapıldı. Biz daha önce de asgari ücretin en az %50 oranında artırılmasını ve 17 Bin TL’nin üzerinde olması gerektiğini ifade etmiştik. Bu elbette ki yeterli değildir ama bütçe şartları değerlendirildiğinde ve yıllık enflasyon artışının da 6 aylık enflasyon artışının da üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ve bu haliyle de Büyük Birlik Partisi’nin ifadesi, talebi karşılanmıştır.” Dedi.

ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU

Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Şimdi bazı muhalefet partileri var televizyonlara ya da kürsülere çıkıp bunu az bulduklarını ifade ediyorlar ama kürsüden indiklerinde “ya bu kadar da olur mu asgari ücret, işveren ne yapacak işçi çıkaracaklar” diyorlar. Diyorum ki onlara: Siz başka rakamlar  söylüyorsunuz televizyona çıktığınız. Biz muhalefetiz söyleyeceğiz diyorlar ama hükümetin bu konuda daha duyarlı olması lazım diyorlar. Peki işçi ne olacak? Onun için bir kere daha söylüyoruz. Bunun yolu ivedilikle aynı Asgari Ücret Tesbit Komisyonu gibi Asgari Hane Geçim Rakamı Tesbit Komisyonu kurulmasından geçiyor. Bu komisyon kurulacak 4 kişilik bir hane asgari olarak kaç liraya geçinebiliyor 20 Bin lira mı? 17 Bin lira mı asgari ücret? Tek kişi mi çalışıyor evde tek maaş mı giriyor eve? İşte aradaki 3 Bin lirayı devlet verecek. Tek emekli mi? Eline 10 Bin lira mı geçiyor? Aradaki 10 Bin lirayı devlet ona verecek. Bunun çıkar yolu budur. Milletimizi hayat pahalılığına ya da enflasyona ezdirmemenin ya da en azından asgari geçim standartlarına kavuşturmanın yolu burasıdır.” Diye konuştu.

YÜZDE 50 ZAM HERKESİME VERİLSİN

Memur ve memur emeklisi zamlarını da değerlendiren Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Temmuz ayında “kök maaş cümlesi ile” ifade edilen uygulamanın, son derece yanlış olduğunu da ifade etmiştik. Maalesef bu yüzden milyonlarca emeklimiz mağdur edildi. Temmuz- Haziran’da 7500 TL alıyorlardı. İşte bu kök maaş oyunundan dolayı Temmuz’da da yani Ocağa kadar da  7500 TL almaya devam ettiler. Biz bunun yanlış olduğunu ifade ettik. Ocak gelmeden düzeltilsin dedik ama maalesef olmadı. Enflasyon rakamları da açıklandı açıklanan enflasyon rakamlarına bakıyoruz 6 Aylık enflasyon %37.57 olarak gerçekleşti.  Aylık 2.93, yıllık 64.77 olarak enflasyon rakamları açıklandı.
Buna göre memur emeklilerine verilecek olan zam %49,25 diğer bütün SGK işçi emeklilerimiz, esnaf , Bağ-Kur emeklilerimiz, çiftçi emeklerimiz için de bu zam oranı  %37.57 olarak açıklandı yani 6 aylık enflasyon oranının verileceği söylendi. Biz bura da bir hakkaniyet görmüyoruz ve buradan hükümete çağrımız da şudur: Bütün emeklilerimiz için aynen memur emeklilerine yapılacak olan zam, SGK yani işçi emeklilerimiz için de esnaf emeklilerimiz için de çiftçi emeklilerimiz için de hatta dul yetim maaşı alanlar için de engelli yaşlı aylığı alanlar için de uygulansın ve hepsine %50 zam olarak verilsin.”

YENİ BİR HAKSIZLIĞA İMZA ATMAYIN

 “Eğer işçi emeklisine %37 memur emeklisine %50 verirseniz bura da yeni bir haksızlığa imza atmış olursunuz.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Onun için biz diyoruz ki bütün emeklilerimize aynı oranda yani en yüksek oranda %50 civarında zam yapılmalıdır. Bunu açık ve net  Büyük Birlik Partisi olarak ifade ediyoruz. Asgari ücrete %49,25 zam yapılmıştı şimdi memur ve memur emeklileri için de aynı oran konuşuluyor yani 6 aylık enflasyon ve sözleşme gereği %15, dolayısıyla da %50 civarında bir artış uygulanmalıdır.” 
  
BİZDE BİR BUÇUK ÇALIŞANA BİR EMEKLİ DÜŞÜYOR

Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Önümüzdeki günlerde, emekli maaşlarında yapılacak düzenleme, geçen dönem yapılan yanlışın düzeltilmesi açısından da ayrıca önem taşıyor.  Türkiye'deki emeklilik sisteminin sürüklendiği çarpıklığın farkındayız. Tüm dünyada, yapılan çalışmalar, sosyal güvenlik sistemlerinin sağlıklı işleyebilmesi için, en az 3 çalışana 1 emekli düşmesi gerektiğini gösteriyor. Gelişmiş ülkeler, kendi sistemlerini, bu kaçınılamaz realiteye uydurmaya çalışırlarken, bizde maalesef bir buçuk çalışana bir emekli düşüyor.”

EMEKLİLERİMİZİN TALEPLERİNİ HER FIRSATTA DİLE GETİRECEĞİZ

“Bu gerçeğin farkındayız, ancak geçmişte siyasetçilerin yaptığı popülist uygulamaların faturasının emeklilere çıkartılmasının, başka bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici şunları söyledi: “ Artık önemli bir kısmı çalışamayacak durumda olan insanların, yoksulluğa mahkum edilmeleri, sosyal devlet anlayışıyla, hatta devletin varlık sebebiyle hiçbir şekilde bağdaştırılamaz. Emeklilerimizin taleplerini, her fırsatta, her vesileyle dile getireceğimizi tekrar herkese hatırlatıyorum.”

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI HEDEF GÖSTERİLİYOR
 
Son günlerde Diyanet İşleri Başkanlığına yapılan saldırıları da değerlendiren Genel Başkanımız Mustafa Destici, 
“Diyanet İşleri Başkanlığımız, belirli dönemlerde hedef alınıp milletimizle karşı karşıya getirilmeye ve milletimizin bazı kesimleri Diyanet İşleri Başkanlığı’na karşı kışkırtılmaya çalışılıyor. Bu bazen Atatürk üzerinden, bazen laiklik, bazen Cumhuriyet üzerinden bazen de her sene yılbaşı üzerinden yapılmaktadır.” Dedi.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK KURMUŞTUR

“Diyanet İşleri Başkanlığı, Cumhuriyetin en önemli kurumlarından biridir. Ve Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuştur.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Atatürkçüyüm diyenlerin, Cumhuriyetçiyim diyenlerin bunu bilmesi lazım. Cumhuriyetin ilk kurumlarından biridir Diyanet İşleri Başkanlığı.
Elbette eleştirilebilir, ancak eleştiri boyutu saldırıya dönüşürse, elbette Diyanet İşleri Başkanlığımızın yanında durduk, dururuz ve durmaya devam edeceğiz.”

DİYANET İŞLERİ BAŞKANI GÖREVİNİ YAPIYOR

“Diyanet İşleri Başkanlığı makamında oturan bir hocaefendi, ilim adamı, üniversite profesörünün alkol kullanmayı övmesi, normal sayması, yahut bunun İslam'ın yasaklarından birisi olmadığını mı söylemesi gerekiyor.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Adam görevini yapıyor. Adam Allah’ın emrini söylüyor. Sen ister uyarsın ister uymazsın. Diyanet İşleri Başkanlığı bunu söylemekle mükelleftir. Bunu söylemezlerse görevlerini yapmamış olurlar, bunu söylemezlerse eleştirmemiz gerek. Allah’ın hükümlerini, Peygamberin hadislerini söyledi diye diyanet işleri başkanını eleştirmek kimin haddine.” 

KENDİNİ SANATÇI SANAN ŞARLATANLAR

Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Durum böyleyken, bir gerçeği yani Allah’ın hükmünü söyledi diye, Diyanet İşleri Başkanımıza saldırılmasını, büyük bir ahlaksızlık ve hadsizlik olarak görüyoruz.
Bunu bazen gazeteci kılıklı hadsizler yapıyor, bazen siyasetin içerisindekiler yapıyor bazen de sanatçılar, kendini sanatçı sanan şarlatanlar yapıyor. Bunları kabul etmemiz doğru değildir ve herkese diyoruz ki aklınızı başınıza alın Diyanet İşleri Başkanlığı makamında oturan, Allah’ın hükmünü, ayetini, Peygamberin sözünü söyledi diye eleştirilemez. Allah’ın hükmünü Peygamberin sözünü söyledi diye eleştirilirse biz eleştirenlerin karşısında, Diyanet işlerinin tam yanında dururuz. Bunu açıkça ifade ediyorum. Ayrıca kavramların da karıştırıldığı kanaatindeyim.”

ANLAŞMASI ZOR GERÇEKLER

“Bakınız Noel Baba figürü, yıllarca, Türkiye'de İslamcı-laik çatışmasının malzemesi yapılmaya çalışıldı.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Şu bilinsin ki Noel Baba figürünün dini hiçbir niteliği yoktur. Ticari bir meta olarak başladığı macerası, popüler kültür objesi olarak devam ediyor. 1800’lü yılların ortasına kadar, bambaşka bir anlam ve görünümde olan Santa Claus, 1930’dan sonra, bir içecek markasının reklam kampanyasıyla bugünkü görünümüne büründü. Anlaşılması zor gerekçelerle, reklam kampanyasını hazırlayan çizerin tasarımı, Hristiyanlık inancının önemli bir unsuru zannediliyor. Bu durumun, Müslüman bir toplumda, bir ayrışma aracı haline getirilmesinin tuhaflığını da maalesef yıllardır yaşıyoruz.” Dedi.

SADECE YENİ BİR YILA GİRİLDİ

“Kişisel olarak yılbaşı ve yeni yıl kutlamaları benim için, ailem için, camiam için bir anlam taşımamaktadır.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Sadece yeni bir yıla girilmiştir ve dolayısıyla da herkese hayırlı seneler deriz. Ancak, yılbaşını ailesiyle geçirmeyi ya da eğlenmeyi tercih eden insanlarımızın bir nefret objesi haline getirilmesini de doğru bulmuyorum.” Dedi.

UYANIK VE SAĞDUYULU OLMAYA DAVET EDİYORUM

“Bir arada olmamızı gerektirecek sayısız sebep, hatta mecburiyetimiz var. Çünkü ülke olarak da millet olarak da büyük bir saldırı altındayız.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici, “İstihbarat kuruluşlarının, terör örgütlerinin, uluslararası kuruluşların, ülkemize ve milletimize karşı, birden fazla zeminde yürüttükleri saldırılarla mücadele ediyoruz. Askeri, siyasi, ekonomik yaptırımlara maruz kalıyoruz.  Bu şartlarda, bir arada olmamızı zaruri kılan sayısız neden ve gerekçe varken, ayrışmaya malzeme olacak gerekçeler uydurulmasının hiç de iyi niyetli olmadığını düşünüyorum ve milletimizi bunlara karşı uyanık ve sağduyulu olmaya davet ediyorum.” 

İL, İLÇE BAŞKANLARI, KADINIYLA, GENCİYLE, YAŞLISIYLA SAHADAYIZ

Yerel Seçimler ile ilgili değerlendirmeler de bulunan Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Mart 2024’te mahalli seçimler ülkemizde gerçekleşecek. Büyük Birlik Partisi olarak genel seçimleri bitirdikten sonra, 28 Mayıs’tan sonra biliyorsunuz 12. Olağan Kurultayımızı Ankara Spor Salonu’nda on binlerce vatandaşımızın, partilimizin, üyemizin katılımıyla muhteşem bir şekilde gerçekleştirdik. Ve ondan sonra da bütün yönümüzü, yüzümüzü, çalışmalarımızı yerel seçimlere yönelik gerçekleştirdik ve gerçekleştirmeye de devam ediyoruz. Bununla ilgili biliyorsunuz ki iki hafta önce Genel İstişare Toplantımızı yine binlerce ilçe başkanımız, il başkanımız, Genel Merkez Yöneticimiz, Ocak Başkanlarımız, Kadın Kolları temsilcilerimizin katılımıyla gerçekleştirdik dünden  itibaren de dün olduğu gibi bugün de yarın da seçime kadar Büyük Birlik Partililer Genel Başkan’dan Genel Başkan Yardımcılarına il ilçe başkanlarından tüm üyelerine kadar kadınıyla erkeğiyle genciyle yaşlısıyla sahada olacak ve çalışmaya devam edecektir.”

BİZİM KAPIMIZ KAPALI DEĞİL

Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Büyük Birlik Partisi 30 yıllık tecrübesi ve deneyimli kadrolarıyla bu seçimi başarılı bir şekilde geçirecek kararlılığa da inanca da kadroya da sahiptir. Yine aynı şekilde bütün seçim çevrelerine de kendi adı kendi amblemi ve adaylarıyla da katılacak yine güce de, kudrete de, teşkilata da, üye sayısına da sahiptir. Elbette Cumhur İttifakı içerisindeki bazı partilimizle bazı seçim çevrelerinde iş birliği olabilir mi? Evet olabilir. Bizim kapımız buna kapalı değildir.  Ama bu konuda henüz netleşmiş kesinleşmiş bir durum yoktur onun için bizim bütün teşkilatlarımız bütün seçim çevrelerinde kendimiz seçime girecek şekilde hazırlıklarını yürütecektir ve şu anda da yürütmektedir. Bir teşkilatımızın bundan başka bir düşüncesi bir fikri olmamalıdır.”

FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZİ YÜREKTEN ALKIŞLIYORUM

İsrail’in Filistin’deki ve Gazze’deki saldırılarını bir kez daha lanetlediğini hayatını kaybedenleri rahmetle yad ettiklerini belirten Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Terörist ve siyonist İsrail’e karşı bir bağımsızlık mücadelesi veren, vatanlarını, yurtlarını, ailelerini korumaya çalışan Filistinli kardeşlerimiz de yürekten alkışlıyorum.
Ve her zaman safımızın onların yanında olduğunu belirtiyorum. Devletimizin de bu konudaki çalışmalarını destekliyoruz. Devletimiz bütün kurumları ile birlikte masum Filistin halkının ve gazze halkının yanındadır, terörist ve siyonist İsrail’in de karşısındadır.”dedi.

BAĞIMSIZLIĞIMIZI HEDEF ALAN TERÖR ÖRGÜTLERİ 

“İsrail İstihbarat Servisi için, Türkiye'de, yabancı uyruklulara yönelik casusluk faaliyetleri içinde olabilecekleri değerlendirilen 33 kişinin, İstanbul merkezli 8 ilde düzenlenen operasyonla yakalandığı” haberleri ile ilgili konuşan Genel Başkanımız Mustafa Destici, “

Öncelikle, operasyonu gerçekleştiren, Milli İstihbarat Teşkilatımızı ve İçişleri Bakanlığımızı tebrik ediyorum.
Türkiye’nin bu tip bir operasyonu gerçekleştirebilecek “gücü” ve “iradeyi” gösterebilmesinin önemine, ayrıca dikkat çekmek istiyorum.
Ayrıntılara boğulmamak için, Osmanlı’nın son dönemine girmeyeceğim.
Türkiye, Cumhuriyetin ilk günlerinden itibaren, yabancı istihbarat kuruluşlarının öncelikli faaliyet sahalarından biri oldu.
Milli Mücadele dönemindeki ayaklanmalardan, darbelere, darbe girişimlerine; üniversitelerden dalga dalga yurda yayılan anarşi olaylarından, varlığımızı, birliğimizi, bağımsızlığımızı hedef alan terör örgütlerinin faaliyetlerine; ülkemize yönelen tehditlerin tümünde, bu kuruluşların yani yabancı istihbarat örgütlerinin 
parmak izleri olduğunu hep gördük. Esasen bu durum bir sır da olmadı.
Yabancı istihbarat kuruluşlarının, kendi şartlarına ve kanunlarına göre belirledikleri zaman aşımından sonra açıkladıkları belgelerde, zaten, dünyanın pek çok ülkesi için bu tip bilgilere rastlıyoruz.
Dün gerçekleştirilen operasyonun, cumhuriyet tarihimiz için bir dönüm noktası olabileceğini düşünüyorum.”

TÜRKİYE ARTIK SÜPER GÜÇ

Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Türk Milleti olarak, “tam bağımsızlık” kavramının üzerinde, yeniden ve farklı bir bakış açısıyla düşünmek mecburiyetindeyiz. 
Ne mutlu ki; Türkiye uzun yıllardan sonra, artık, herhangi bir sözde süper gücün uydusu olarak anılmıyor.
Bununla birlikte, Türkiye'yi, “süper güç” zannettikleri ülkelerin uydusu olmaya zorlayan, siyasetçiler, siyasi partiler, terör örgütleri, sivil toplum kuruluşu görünümündeki şebekeler ve basın yayın kuruluşlarıyla da mücadele etmemiz gerekiyor.
Örnek verelim:
Bugün, hiç kimse, PKK'nın, kanlı terör örgütü, hain kahpe terör örgütü PKK’nın uluslararası istihbarat örgütlerinden bağımsız olarak varlığını devam ettirdiğini iddia edemez.

Yine PKK'nın talimatıyla kurulan, sözde siyasi partilerin, terör örgütünün de içinde olduğu bir uluslararası planın parçası olmadığını, aklı başında hiç kimse iddia edemez.
Yine bazı dönemlerde ve çeşitli vesilelerle, ülkemizdeki birtakım siyasetçilerin, hatta siyasi partilerin, Türkiye'ye dışarıdan çizilen rotanın payandası olduğuna şahit oluyoruz.”

SAHTE PİYON MİLLİYETÇİLER

“Çok kısa bir süre önce, Meclis’te grubu bulunan bazı siyasi partilerin yöneticilerinin, başta ABD ve İngiltere büyükelçileriyle sık ve periyodik toplantılar yaptıklarını bile maalesef gördük.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Birtakım siyasetçilerin, aynı emellerle, ulusal ve uluslararası basında parlatılmaya çalışılmasıyla, Türkiye’ye dayatılan politikaların sözcüsü haline getirilmesiyle karşılaştık. Şükürler olsun ki, Anadolu irfanı, bu oyunların ve planların hiçbirine itibar etmiyor ve etmeyecek. Bugün için, yabancı istihbarat kuruluşlarının, Türkiye’deki siyasi partilerin, basının, sözde sivil toplum kuruluşları içindeki faaliyetlerinin de ortaya çıkarılması bir zaruret haline gelmiştir.

Bu yapılmalı ki;
Ak koyun kara koyun ortaya çıksın.
Bu yapılsın ki, 
Kim kiminle, kimin eli kimin cebinde o da ortaya çıksın .
Ve daha da önemlisi bu yapılsın ki; kim sözde milliyetçi kim de sahte – piyon milliyetçi bu da ortaya çıksın.”

HAİN VE SOYSUZSUNUZ

“Son günlerde, terör örgütü kanlı PKK elebaşlarından S. Demirtaş üzerinden köpürtülmeye çalışılan tartışmaları da bu kapsamda değerlendiriyorum.” Diyen Genel Başkanımız Mustafa  Destici, “Söz konusu şahsın, mahkemedeki savunmasında, Türk Milletine ve Türkiye Cumhuriyeti’ne hakaret etmesine; milletimizin ayrılmaz unsurlarını parçalamak için kendince bir rol üstlenmesine sessiz kalınmasını ayrıca manidar buluyorum. Dün Kılıçdaroğlu Demirtaş güzellemesi yapıyordu bugün Özgür Özel yapıyor. İstanbul Belediye Başkanı başından beri yapıyor. Millet ittifakındaki partilerin tamamı bu güzellemeyi yaptılar. İşte övdüğünüz, selam gönderdiğiniz, serbest bırakılsın diye yürüyüşler yaptığınız adamın terörist başı olduğunu biz başından beri söylüyoruz adam dün itiraf etti. Ne diyor, Türkler burayı işgal etti diyor. Ve bizim Türk kardeşlerimiz için onları istismar ederek onların vatanlarını işgal etti diyor. Böyle bir alçaklık, ahlaksızlık, namussuzluk, hainlik olabilir mi? Mahkemede savunmasında söylüyor bunları.
Buradan bir kere daha Demirtaş güzellemesi yapanlara da bir kez daha sesleniyorum. Bu laflardan sonra da Demirtaş’a selam gönderir ve güzelleme yaparsanız ya hainsiniz ya da soysuzsunuz!” 

ŞU GERÇEKLERİ UNUTMAMAK ZORUNDAYIZ

Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Cezaevinde olmak, bu şartlarda işlenen suçların takibine mani değildir. Bunlarla ilgili de ayrıca soruşturma açılması ve yargılanması gerekir.
Söz konusu terör örgütü mensubunun, mahkemede yapmış olduğu açıklamalar yeni bir  suçtur ve yeni bir yargılanmayı da gerektirir.

Zaman zaman önümüze, bu örnekteki gibi, “siyaset mühendisliği” denemeleri ve “imaj çalışması” ürünleri çıkabiliyor, zaman zaman bir ölçüde etkili de oluyor. 
Ancak hiçbirimiz şu gerçeği unutmamak durumundayız: 
Terör örgütünün izni ve talimatı olmadan, siyasi parti görünümlü yapılanmanın genel başkanlığının belirlenmesi mümkün değilken, Anayasa Mahkemesi’nin bu gerçeği görmezden gelmesi, Türkiye'de, Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanmış en büyük hukuki skandaldır.” Diye konuştu.

ADETA TRENE BAKIYORLAR

Genel Başkanımız Mustafa Destici, “Bakın anayasa mahkemesi hala kapatma davasını bitirmedi. Onun üzerine adamlar üçüncü partiyi kurdular partinin ismini iki kere daha değiştirdiler. Sadece HDP, YSP, DEM olmadı bir de onun milletvekili yavruları var mecliste. Bunların hepsini yapmaya devam ediyorlar ve anayasa mahkemesi de seyrediyor. Adeta trene bakıyorlar. Ve bu yetmezmiş gibi burayı bekletiyorlar ama örneğin Can Atalay dosyasını birinci sıraya alıyorlar ve diyorlar ki burada mağduriyet var hak ihlali var.           Peki 125 Bin dosya daha bekliyor onlar insan evladı değil mi bu vatanın evladı değil mi?
125 Bin kişinin önüne nasıl geçiriyorsun sen hani adalet? Neden o dosya onların önüne geçiyor? Bir başka husus beğenelim ya da beğenmeyelim kararını eleştirelim ya da doğru bulalım yargıtay onamış 18 yıl. Hem de yemin etmeden önce onamış yani cezası kesinleşmiş. Cezası kesinleşmiş birisi ile ilgili sen nasıl oluyor da hak ihlali kararı veriyorsun? Nasıl oluyor da işin esasına giriyorsun. Dolayısıyla da hiç kimse bize anayasa mahkemesinin verdiği karar tartışılmaz diye maval okumasın. Herkesin kararı tartışılır. Eğer herkes anayasaca çizilmiş sınırların içinde kalmazsa ve bu sınırların dışına çıkar da başka bir üst mahkemenin görev alanına müdahale ederse elbette o da  der ki bu benim görev alanım.”
  
TARAFIMIZ AÇIK VE NET

Genel Başkanımız Mustafa Destici konuşmasını şöyle sürdürdü: “İdari konularda Danıştay, adli konularda yargıtay bir üst mahkemedir. Tıpkı anayasa mahkemesi gibi. Anayasa mahkemesi de Yargıtay’da danıştay’da üst mahkemedir. Dolayısıyla bunlar birbirlerinin görev alanına girmeden vazifelerini ifa etmelidir. İşte girersen adam da tekrar yargıtay’a gönderir o da tekrar cezasını onar sende bakar kalırsın. Onun için tekrar söylüyorum dünyanın hiçbir yerinde hukuk, terör örgütününün onun savunucularının uzantılarının hak ve menfaatlerini korumaz. Ne Amerika’da ne Ingiltere’de ne Almanya’da buna müsaade etmezler.  Almanya’ya git bakalım ya da Amerika’ya, İngiltere’ye hem terör örgütünün bayrağını aç hem meclise bir bakalım sokuyorlar mı? Direkt soluğu hapishanede alırsın. Bizde neden öyle değil?  Biz de hukuk devletiyiz. Biz de devletimizin varlığını, ülkemizin bütünlüğünü, milletimizin huzurunu öncelemeliyiz. Anayasa mahkemesinin de diğer mahkemelerimizin de velhasılı meclisimizin de birinci görevi devletin varlığını ülkenin bütünlüğünü, milletin istikbalini ve huzurunu korumak olmalıdır. Kimse bize öyle adalet, demokrasi, hukuk , barış gibi inanmadıkları cümlelerle karşımıza gelmesinler. Bunlar devletine bağlı ülkesinin bütünlüğünün, milletinin istiklalinin ve huzurunun yanında olanlar için geçerlidir. Devlete savaş açmış, baş kaldırmış, binlerce askerimizi polisimizi şehit etmiş, baş kaldırmış ve bu ülkenin geleceğini heba etmiş olanlar için hukuk ceza verici noktada olmalıdır. Onları kayırıcı ya da affedici noktada olmamalıdır. Burada bizim tarafımız açık ve nettir. Biz devletin varlığının, ülkenin bütünlüğünün, milletin istikbalinin yanındayız ve hiç kimse de bize hukuk palavralarıyla ders vermeye, öğüt vermeye kalkmasın.”

HAZİNE YARDIMI

Genel Başkanımız Mustafa Destici, “2024 yılı Ocak ayında, ayın ilk 10 gününde siyasi partilere yapılacak hazine ve seçim yardımı. Bakın 5 parti. Kim var son satırda YSP şimdi oldu DEM. 658 milyon yani eski parayla 658 trilyon parayı Türkiye’de herkesin dünya’da herkesin PKK’nın partisi diye bildiği DEM’e veriyoruz. Yazıklar olsun! Başta Anayasa Mahkemesi olmak üzere buna alet olan ve göz yuman elinde yetki olup da bunu durdurmayan herkese yazıklar olsun bu kabul edilebilir bir şey değildir. Bir kere daha çağrı yapıyoruz Anayasa Mahkemesine: Bunu durdurun!
Eğer gerçekten senin devletin varlığını, milletin bütünlüğünü ve istikbalini korumak için görev yaptığına inanmamızı istiyorsanız bunu durdurun ve terör örgütünün partisini kapatın. Yoksa bu konularda vereceğiniz kararların hiçbiri bizim nezdimizde geçerli değildir ve yok hükmünde olacaktır. 
Kıymetli kardeşlerim, yeri gelmişken toplam 6 Milyar 652 Milyon yani eski parayla 6 katrilyon 682 trilyon para veriliyor. 5 siyasi partiye…
Yani bu 6 katrilyon 682 trilyon değilde 682 trilyon olsa yetmiyor mu 5 tane siyasi partiye. Bu tamamen bir israftır. Anayasa size böyle verin demiyor yeterli miktarda ve hakça verin diyor. Anayasa Mahkemesi neden 68. Maddenin işletilip işletilmediğini kontrol etmiyor? PKK’nın partisine sahip çıkan ve Can Atalay’ı kurtarma derdine düşen Anayasa Mahkemesi milletin parasına niye sahip çıkmıyor? 68. Madde açık; yeterli miktarda ve hakça diyor. Bu hakça da değil yeterli de değil çok fazla çok. O yüzden biz büyük Birlik Partisi olarak diyoruz ki bunu kaldırın ve herkes kendi üyelerinin aidatları ve kendi camiasının bağışlarıyla siyasetini yapsın diyoruz. Milletin parasından elinizi çekin.”