Yükleniyor...
16 Ekim 2024 • Büyük Birlik Partisi Genel MerkeziBüyük Birlik Partisi

GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA DESTİCİ HAFTALIK OLAĞAN BASIN TOPLANTISINDA KONUŞTU

GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA DESTİCİ HAFTALIK OLAĞAN BASIN TOPLANTISINDA KONUŞTU

Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici haftalık olağan basın toplantısında konuştu, Türkiye ve dünya gündemini değerlendirdi.
 
Mustafa Destici, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısına, Malatya'nın Kale ilçesinde meydana gelen deprem nedeniyle geçmiş olsun dileklerini ileterek başladı.
 
“HUKUK HEYETİMİZ 50 BİN SAYFALIK RAPOR HAZIRLADI”
 
Büyük Birlik Partisi Kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun vefatının üzerinden 15 yıl geçtiğini anımsatan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, olayın hala aydınlatılamadığını savundu. 
Mustafa Destici, Büyük Birlik’in hukuk heyeti ve dışarıdan avukatlardan oluşan 11 kişilik bir komisyon kurduklarını ve bu kömisyonun 3 aylık bir çalışma sonucu şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekilerin ölümüne dair 50 bin sayfalık bir rapor hazırladıklarını belirtti. Raporu geçtiğimiz hafta Adalet ve İçişleri Bakanlarıyla paylaştıklarını söyledi.  
Büyük Birlik Partisi Hukuk Komisyonunun hazırladığı raporda özetle, 25 Mart 2009’da  Kahramanmaraş, Göksun, Karayakup sırtı mevkiinde meydana gelen olayda helikopterin olumsuz hava koşulları sebebiyle düşmüş olabileceği değerlendirilmişse de olaydan sonra yapılan tahkikatlarda helikopterin düşmesine sebep olacak, ciddi şüphe uyandıracak bir kısım hadiselerin ortaya çıktığı vurgulandı. 
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici söz konusu raporda şu tespitlere yer verildiğini belirtti.  
1- Helikopterin enkazından kaza öncesine ilişkin bilgilerin bulunabileceği Argus 5000 CE ve SkyMap 3C GPS cihazlarının çalınması
2- Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın enkaz bölgesinde olay tarihi itibariyle herhangi bir askeri uçağın ve hava trafiğinin olmadığına yönelik basın açıklamasının aksine az üç savaş uçağının olay yerinde bulunması
3- Tam olayın olduğu dakikalarda Türkiye'nin Doğu Bölgesi'ndeki tüm askeri radar kayıtlarında dört dakika kesinti olması
4- Pilot ve yolcuların kanlarında yüksek oranda karbonmonoksit gazının bulunması
5- Olayın olduğu ilk saatlerde Muhsin Yazıcıoğlu'na ulaşıldı, hastaneye kaldırılıyor ve benzeri şekilde kamuoyuna servis edilen gerçek dışı bilgiler ve bu bilgilerin yayılmasına neden olan kimliği tespit edilemeyen kişilerin ve bir kısım istihbarat görevlerinin bulunması
6- Olay tarihinde gazeteci İsmail Güneş’in 112 acil servisini araması sonrasında cep telefonu sinyalinden yer tespitine ilişkin yapılan çalışmalarda enkaz yeri doğru olarak tespit edilmiş olmasına rağmen bu koordinatlarda hiçbir arama yapılmaması
7- Olay yerine ulaşan 17 köylü vatandaştan önce bir takım kişilerin düşen helikopterin bulunduğu yere geldiğine ilişkin iddiaları destekleyici tanık beyanlarının olması
 
 
Mustafa Destici, “Tüm bu tespitler sonrası olayın olumsuz hava şartlarından kaynaklı bir helikopter kazası şeklinde meydana gelmiş olmasının kabulü pek mümkün gözükmemektedir.” dedi. Yazıcıoğlu'nun ölümünün tüm yönleriyle aydınlatılmasının, ihmali, kusuru ya da kastı olanların kanun önünde hak ettiği cezayı almasının takipçisi olacaklarını söyledi.
 
“CEZA-İNFAZ KANUNU DEĞİŞMELİ”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Van'da, 27 Eylül'de kaybolan, 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş'in cesedinin Van Gölü Kıyısı'nda bulunmasına ilişkin de konuştu. "Bir suçu engelleyemiyorsanız, yapmanız gereken ilk iş, o suça dair cezaları gözden geçirmektir. Defalarca söyledik, bir şeyler değişene kadar da söylemeye devam edeceğiz. Yürürlükte olan infaz sisteminin değişmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
"Adli kontrol şartıyla serbest bırakma" uygulamasının yeni suçların önünü açtığını savunan Destici, şöyle devam etti:
"Mahkemelerde uygulanan iyi hal indirimleri, adalet sistemimize duyulan güveni yerle bir ediyor. İşlenen çok sayıda suç için, o suçların yasalarda belirlenen cezaları yeterli değil. Ağır suçların kısa infaz süreleri ve şartlı tahliyeler, suçun mağdurları başta olmak üzere, milletimizin tümünde, adalet duygusunu sarsıyor, yeni suçlara zemin hazırlıyor. Bu gerçekleri, yüzlerce kez, binlerce kez ifade ettik. Hukuk sistemimizde, tahliyesiz müebbet hapis cezasının bulunmamasının hiçbir haklı gerekçesi ve izahı yoktur. İdam cezası, bugünün Türkiye'si için bir mecburiyettir."
 
“SOYKIRIMA SESSİZ KALANLAR İSRAİL’İN SUÇ ORTAĞIDIR”
 
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana 50 binden fazla insanı katlettiğini hatırlattı. İsrail’in amacının Türkiye’nin bir kısmını da içine alan sözde vadedilmiş topraklar üzerinde Büyük İsrail devletini kurmak olduğuna işaret etti. ABD VE İsrail’in Arz-ı Mevud öncesi Türkiye’nin güneyinde İsrail’in güvenliğini sağlayacak bir terör devleti kurmaya çalıştığını belirtti. 
Mustafa Destici, Gazze söylemleri ve İsrail’i eleştirmesi nedeniyle sosyal medyada “Bize ne Filistin’den” kampanyasını yürüten muhaliflerin hedefi olduğunu söyledi. “Söylediğim her kelimenin arkasındayım. Bin kez havlasanız aynı şeyleri söylemeye devam edeceğim. Bin kez havlasanız aynı yerde dimdik duracağım. Filistin de bizim davamız Doğu Türkistan da bizim davamızdır demeye devam edeceğim.” diye konuştu. 
“TERÖRLE MÜCADELE İÇİN 40 YILDA 40 TRİLYON DOLAR HARCADIK”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, sözü Türkiye’nin terörle mücadele edebilmek adına kaynaklarının çoğunu savunma sanayine aktarmak zorunda oluşuna getirdi. Türkiye’nin 40 yıllık terörle mücadelesinde 40 trilyon dolar harcadığını ifade etti. “Irak ve Suriye'deki savaşlar, göçler ekonomimiz için hep çeşitli bahanelerle uluslararası alanda ekonomik ve siyasi yaptırımlara, içeride komplolara, itibar suikastlerine ve ülke olarak darbe girişimlerine maruz kaldık. Her birinin milletimize ayrı ayrı maddi ve manevi bedelleri oldu.” dedi. 
 
"BUNU KENDİLERİNE YAKIŞTIRIYORLARSA ONA BİR ŞEY DİYEMEM” 
 
Savunma sanayisine katkı sağlamak için kredi kartı limiti 100 binin üzerinde olanlardan yıllık 750 lira pay alınmasına ilişkin düzenleme hakkındaki yorumlarının çarpıtıldığını ifade eden Mustafa Destici, bu durumu yargıya taşıyacağını belirtti.
Destici, "Ne diyorlar, 'Ermeni dedi, DEM'li dedi, Yunanlı dedi.' Benim böyle bir ifadem yok. Ama onlar bunu kendilerine yakıştırıyorsa ona da bir şey demem, o kendi tercihleri." diye konuştu.
 
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Savunma Sanayi fonuna yönelik söylemlerine açıklık getirdi: Biz kredi kartı limiti yüz bin TL olanlardan değil şayet alınacaksa yüz bin TL ve üzeri harcama yapanlardan alınsın dedik.
 
"MİLLİ BANKALARA ÇAĞRI"
Mustafa Destici, Milli bankalara da çağrıda bulundu: Ülkemize ve milletimize yönelik tehditlere karşı kahraman Türk ordumuzu daha güçlü hale getirmek gayesiyle savunma sanayi için oluşturulacak olan fona ayda sadece yaklaşık bir paket sigara ya da lüks kafelerden bir bardak çay parası olan altmış iki buçuk lira. Yılda yedi yüz elli lira vermemek için kredi kartların limitlerini yüz bin liradan doksan dokuz bin liraya düşüren yüksek gelirlere sahip savunma sanayimizin gelişmesine direnç oluşturmaya çalışan başta bir konserden milyonlar alan hayırsız sanatçılar,  dolarla maaş alan medya mensupları ve bunları destekleyen siyasetçilerin kredi kartlarını lütfen iptal ediniz.
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici’nin gündeminde gelir dağılımındaki ve vergi sistemindeki adaletsizlik de vardı. “Büyük Birlik Partisi olarak gelir dağılımındaki adaletsizlikle mücadele edilmesi gerektiğini, bunun basit bir ifadeyle az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gerektiğini, gelir vergisi oranlarının OECD ülkeleri düzeyine gelmesi gerektiğini bahsettiğimiz vergi reformunun bu doğrultuda yapılmasını her zaman söyledik.” dedi. 
Destici, bu söylemleri üzerine de savunma sanayi fonuna karşı çıkan lobilerin saldırıya geçtiğini belirtti ve ekledi: İstanbul'un fethine işgal, Malazgirt zaferine istila diyen, asılsız Ermeni iddialarını, Asala’yı aynı cümlelerle gevşek gevşek anlatan, bebeklerden öğretmenlere, köylülerden şehir merkezlerindeki vatandaşlara, on binlerce insanı öldüren, uyuşturucu ticaretinden haraca, tecavüzden hırsızlığa işlemediği suç kalmayan hain ve terörist PKK'yı Kürt siyasal hareketi diye tanımlayan, her biri Türkiye Cumhuriyeti kimliği taşıyan gafiller ve hainler topluluğu var içimizde. “Vay vergiye itiraz edenlere hain dedi.” yaygarası koparanların maskelerini düşürmeye, gerçek yüzlerini göstermeye devam edeceğiz. Ahlaksızlar ve namussuzlardan daha fazla cesur olacağız.