GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA DESTİCİ, MERKEZ KARAR VE YÖNETİM KURULU TOPLANTISI ÖNCESİNDE BASIN TOPLANTISINDA AÇIKLAMALARDA BULUNDU

Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı öncesinde partimiz genel merkezinde açıklamalarda bulundu. Ülke gündemi ve dünya gündemine dair konulara dikkat çekti. Genel Başkanımız, bugün Gabar Dağı'ndaki petrol arama sahasında meydana gelen kazada yaralananlara geçmiş olsun dileklerini iletti. Konuşmasına, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde yaralandıktan sonra tedavisi devam ederken şehit olan Piyade Yarbay Abdullah Cem Demirkan'a ve tüm şehitlere rahmet dileyerek başlayan Destici, terörle mücadelede güvenlik güçlerine başarı diledi.

“Kıbrıs’ta tek yol iki devletli bir çözümdür.”
Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50. yılı dolayısıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) kutlamalara katıldığını hatırlatan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, bugün KKTC bağımsız bir devletse bunun 50 yıl önceki harekat sayesinde olduğunu belirtti. Kıbrıs'ta mevcut şartlarda tek yolun iki devletli çözüm olduğunu dile getiren Genel Başkanımız, “Rodos nasıl bizden koparılmışsa, Girit nasıl bizden koparılmışsa, 12 Adalar nasıl bizden koparılmışsa, Kıbrıs da öyle koparılmaya çalışılmıştır. Ama 1974'te buna fırsat verilmemiştir. 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı'nı gerçekleştirdiğinde isteseydi adanın tamamını alır ve tamamını Türkleştirebilirdi. Bunu yapmadı, oradaki Rumlara da bir yaşam hakkı verdi. Bunu yapacak yeryüzünde çok az devlet vardır.” diye konuştu.

“Batı Trakya, Türkiye'nin ve Türklerin ayrılmaz bir parçasıdır.”
Yunanistan’ın Türklerin oradaki varlığını hala kabullenmediğini ve Türklerin yaşamını zorlaştırdıklarını örneklerle açıklayan Genel Başkanımız, “Siyasi anlamda temsil edilmelerine imkan vermiyor. Batı Trakya'da Türklerin partisi, ‘Dostluk, Eşitlik ve Barış Partisi’ son Avrupa Parlamentosu seçimlerinde bölgede birinci oldu ama ülke geneli yüzde üç barajına takıldığı için maalesef ne Avrupa Parlamentosu'na ne Yunanistan Parlamentosu'na milletvekili gönderemedi. İnşallah bu ziyaretimizde onları da ziyaret edip başarılarından dolayı tebrik edeceğiz. Büyük Birlik Partisi nasıl Türkiye'de etnik kökenine bakmadan mezhebi anlayışın bakmadan 85 milyonun yanındaysa, nerede olursa olsun bütün Türklerin ve Müslümanların da sesidir.” diyerek Batı Trakya’nın Türklerin ayrılmaz bir parçası olduğu mesajını verdi.

“Türk ordusunda askerlik yapmak her Türk genci için bir şereftir.”
Almanya ziyaretinde orada yaşayan vatandaşlarımız hakkında istişarelerde bulunan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Almanya hükümetinin çifte vatandaşlığı kabul ettiğini dile getirdi. Emeklilik konusunda da Almanya’da çalışmaya devam eden bir vatandaşımızın Türkiye’de emeklilik şartlarını yerine getirse de emekli olamayışına da bir çözüm getirilmesi gerektiğini vurguladı. İzin dönemlerinde uçak biletlerinin pahalılığına dikkat çeken Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, orada yaşayan vatandaşlarımızın sınır kapısında günlerce bekletilebildiğini ve buna da bir çözüm gerektiğini ifade etti. Almanya hükümeti çifte vatandaşlığı kabul etse de askerlik görevinden dolayı bunu tercih etmeyecek Türk vatandaşlara çağrıda bulunan Genel Başkanımız, “Türkiye şartlarında kendilerinin de karşılayabilecekleri bir oranda bedelli askerlik uygulaması fiyatlandırılmasını arzu ediyorlar. Biz bunu kabul etmesek de bu dile getirildiği için burada ifade ediyoruz. Türk devletinin kahraman Türk ordusunda askerlik yapmak her Türk genci için bir şereftir. Ayrıca bunun bir bedelle ölçülebilecek bir şey değildir. Almanya'da yaşayan tüm gençlerimize seslenmek istiyorum. Bedeli ne ise ödeyin, devletimiz size kolaylık sağlasın ama mutlaka vatandaşlığı alın ve gelin askerliğinizi yapın.” dedi.

“Dertleri bütün İslam ve Türk coğrafyasıyla.”
İsrail'in Gazze'den sonra Lübnan ve Yemen'e saldırmaya başladığına işaret eden Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, "İsrail, Gazze'ye saldırdığında Lübnan Hizbullah’ı ya da İran Hizbullah’ı bu cepheden İsrail'e saldırmış olsaydı, İsrail bu kadar pervasızca hareket edemezdi, bu kadar büyük katliamlar yapamazdı. Ama maalesef o gün Hizbullah bunu yapmadı ve bugün silahlar kendisine döndü." diye konuştu. İsrail ve onu destekleyen küresel güçlerin derdinin sadece Gazze değil, bütün İslam ve Türk coğrafyası olduğunu söyleyen Genel Başkanımız, "40 yıldan fazla bir süredir hala terörle mücadele ediyorsak, karşımızda sadece PKK yok. Karşımızda İsrail var, ABD var, güçlü Avrupa Birliği üyesi ülkeler var, dönem dönem PKK'ya destek veren Rusya, Çin, hatta isimlerini telaffuz etmiyorum, İslam ülkeleri var." ifadesini kullandı. Ayrıca İsrail'in, Gazze'de hedefine ulaştıktan sonra kendisine itaat etmeyen diğer ülkelere de saldıracağına dikkati çekti.

“Sokaklarımız başıboş köpeklerden temizlenmelidir.”
Türkiye’de başıboş saldırgan sokak köpeği sorununun yıllardır devam ettiğini ifade eden Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, KKTC'ye giderken bu meseleyi iktidar ve muhalefet partilerinin genel başkanlarıyla değerlendirme fırsatı bulduklarını bildirdi. Genel Başkanımız, "Bu yasa, mutlaka ama mutlaka ekim ayına kalmadan, meclis kapanmadan çıkarılmalı ve sokaklarımız köpeklerden temizlenmelidir. Sokaklar, caddeler ve şehir merkezleri, köpeklerin doğal yaşam alanı değildir. Sahiplenir, besleyebilir, onunla yaşayabilirsiniz ve maskesini takarak gezdirebilirsiniz ama şehrin her noktasında köpeklerin öbek öbek dolaşması kabul edilebilir değildir." diye konuştu. Bu konuya siyaseten karşı çıkanların kendi menfaatlerini gözettiklerini ve temelde mama lobilerinin olduğunu vurguladı.

“Varlığı olanın doğal gazını ya da elektriğini devlet sübvanse etmemelidir.”
Ekonominin, gündemin en önemli maddelerinden biri olduğuna dikkat çeken Genel Başkanımız, Büyük Birlik Partisi kadar bu konuyu dillendiren bir partinin olmadığını savundu. Hükümetin, zengin ve fakir ayırt etmeksizin konutlarda kullanılan elektrik ve doğal gazı sübvanse ettiğini ifade eden Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, zenginin elektrik ve doğal gaz faturalarında bu uygulamanın olmaması gerektiğini söyledi. Genel Başkanımız, geliri yüksek olanların daha büyük evlerde oturduğunu, onların faturalarının da geliri düşük olanlara göre daha fazla geldiğini vurgulayarak, "Peki bu kadar varlığı olan ailenin ya da şahsın doğal gazını ya da elektriğini devlet neden sübvanse eder? Ona vermeyeceksin, fakire, emekliye, asgari ücretliye vereceksin. Doğru olan bu." değerlendirmesinde bulundu. Enflasyonun asgari ücretliyi de etkilediğini ve asgari ücrete de zam yapılması gerektiğine vurgu yapan Genel Başkanımız, “Zaten özel sektör bu enflasyon farkını, maliyetine ekliyor. Bunun içinde en önemli pay aslında işçilik maliyeti ama bunu işçiye vermediği zaman o para cebine kalmış oluyor. Bunu yükselteceksin ki primi de yükselecek ve havuza para girecek, senin gelirlerin artacak. Bunun için geç kalınmış sayılmaz, asgari ücretli de bu enflasyon farkını almalı ve onların enflasyon karşısında yaşadıkları mağduriyet ortadan kaldırılmalıdır.” şeklinde konuştu.