Yükleniyor...
14 Temmuz 2025 • Büyük Birlik Partisi Genel MerkeziBüyük Birlik Partisi

Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici'nin 15 Temmuz açıklaması

Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici'nin 15 Temmuz açıklaması

15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti. 
 
Öncelikle, milletin manevi çatısı olan devletimizi korumak için, hayatlarını feda eden şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum.
 
Kıymetli Vatandaşlarım, Değerli Basın Mensupları,
 
Devletin sahibi millettir ve millet, devlet gücünü, seçtiği temsilcileri aracılığıyla kullanır.
 
Devletin üç temel erkinden yasama, yürütme ve yargı, kararlarını “millet adına” alır, görevlerini “millet adına” yerine getirirler.
 
Kamu görevi yapanlar, devletin otoritesi dışında, başka hiçbir ülkeye, millete, şahsa, cemiyete, topluluğa, zümreye bağlılık gösteremezler. 
 
“Millet iradesi”, hiçbir zaman önemini ve anlamını tartışmayacağımız, her zaman başımızın üzerinde taşıyacağımız, onu korumak için başımızı vermekte tereddüt etmeyeceğimiz bir kavram olarak, inşallah daima var olacaktır.
 
Devleti korumayı, onun varlık sebeplerini, yani milleti, milletin varlığını, huzurunu, güvenliğini, istiklalini, istikbalini, değerlerini korumak sayacağız.
 
İnsanlığın tarihi kadar eski olan, diğer milletler tarafından “Öldürülebilirler ama asla mağlup edilemezler.” cümlesiyle nitelenen ve bu gerçeği insanlık tarihine silinmeyecek bir şekilde kazıyan Türk Milleti’nin, her çağda, güçlü, kaim ve muzaffer olarak var olmasının sırrı, sahip olduğu güçlü devlet geleneğidir. 
 
Tarihinin çeşitli kesitlerinde, Türk Milleti’nin yaşadığı zorlukları, acıları hatırladığımızda, bu şartların, hep, devlet geleneği ve otoritesinin zaafa düştüğü dönemlerde yaşandığına şahit oluruz. 
 
Evet, sarsıldığımız zamanlar oldu ama 15 Temmuz’da da öncekiler gibi “Milletin istiklalini yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır.” dedik ve yolumuza devam ettik. 
 
Çok korkunç hadiselere şahit olduk: 15 Temmuz’da, ülke dışından sevk ve idare edilen bir topluluğun, devletin en stratejik kurumlarına sızıp ele geçirebileceğini, sivil halktan, Özel Harekat karargahına, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden Cumhurbaşkanlığı’na, Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan Emniyet Müdürlüğü’ne, bomba atacak, mermi atacak kadar, akıllarını, izanlarını, imanlarını ve haysiyetlerini yitirdiklerini gördük. 
 
Devlet kadrolarındaki vatansever, milletperver cesur kadrolarla birlikte, milletimiz, mevletine, ülkesine kahramanca, fedakarlıkla ve kararlılıkla sahip çıkmıştır. 
 
Milletimiz, 15 Temmuz günü, devletin sağladığı makamlarda oturarak, fedakar milletimizin, rızkını devletiyle paylaşarak aldığı silahları millete doğrultup, devlete el koyma ve millete, “millete rağmen” istikamet çizme alçaklığını, sonsuza dek biiznillah sona erdirmiştir. 
 
Tabiat, hiçbir alanda boşluk kabul etmez. Devlet idaresinin de küçük ya da büyük, hiçbir boşluğa izin vermemesi gerektiği gerçeğinin, bu olayla daha iyi anlaşılmış olmasını umut ediyor, milletimizin, özellikle devlet yönetiminde görev alanların ve alacak olanların bu gerçeği akıllarından hiç çıkarmamalarını diliyorum.
 
Devletin herhangi bir idari alanında, özellikle güvenlik kuruluşlarında; emniyette, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde, devletin yargı ve istihbarat kurumlarında “gizli” ya da “açık” bir örgütlenme içerisinde olan herhangi bir topluluğun, “hangi maskeyi takarsa taksın”, hoş görülmesine, olağan sayılmasına hatta varlığına müsade edilmemelidir. Bu kabul edilemez ihmal, yaşadığımız ve kıyısından döndüğümüz felaketler göz önüne alındığında, yarınlarla ilgili, devletimizin ve milletimizin ilerlediği istikbale ışık tutmalıdır.
 
15 Temmuz, tarihin çeşitli döneminde ve özellikle bugün yaşadığımız coğrafyada örneklerine sıklıkla rastlayabileceğimiz, küresel emperyalizmin, yaşadığımız toprakların, milletimize ait değerlerini yağmalamak için, piyonları aracılığıyla yaptığı ve yine milletimiz tarafından bertaraf edilen operasyonlardan biridir. Sonuncusu da olmayacaktır. 

Aynı amaçlarla, aynı odaklar tarafından yönetilen bütün terör yapılanmalarına karşı milletimiz aklı, feraseti ve tedbiri elden bırakmamalı, tüm terör yapılanmalarına karşı aynı kararlılıkla mücadele edilmelidir.

Kıymetli Vatandaşlarım,

Cumhur İttifakı, devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, Türk Milletinin istiklalini ve istikbalini önceleyerek, 15 Temmuz darbe  gecesi sokaklarda kurulmuştur. 

Bu ruhun oluşturduğu bu ittifaka dün olduğu gibi bugün de yarın da ülkemizin  ve milletimizin hatta Türk-İslam coğrafyaların ihtiyaç duyduğu muhakkaktır. 

Terör örgütlerinin ve bölücü hainlerin ellerine güç geçtiğinde ilk fırsatta devlete, ülkenin bütünlüğüne ve milletin birliğine saldıracaklarını asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Bunu 15 Temmuz dahil pek çok kez test etmiş bir ülke olarak bu haseple “Terörle ve teröristle müzakere olmaz mücadele olur.” diyoruz.
 
Yaşadığımız coğrafyada, hür ve bağımsız olmamızın yegâne yolunun güçlü olmamız, bunun da ancak milletimizin ortak değerleri etrafında birlik olmamız olduğunu hatırlatıyor, aziz şehitlerimizi tekrar rahmetle, gazilerimizi ise minnetle anıyor, aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.