13 Eylül 1921′ de zaferle sonuçlanan Sakarya Meydan Muharebesi'nin zaferle kazanılmasının hemen ardından, 14 Eylül gecesi, Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa ve Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa'nın, Edirne ve Kozan Milletvekilleri sıfatıyla, cepheden, telgrafla gönderdikleri önergenin, 19 Eylül 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmesiyle, Mustafa Kemal Paşa'ya “mareşal” rütbesi ve “gazi” unvanı verildi.
Başbakanlığın, 24 Ağustos 2003 tarih ve 25209 sayılı resmi gazetede yayınlanan yönetmeliğiyle, “19 Eylül” tarihini, “Gaziler Günü” olarak kutluyoruz.
Toplumların yaşamasına ve gelişmesine katkı sağlayan etkenler, ancak güvendeyseniz, güvenliğinizi temin edebiliyorsanız, güvenliğinizi temin etmeye gücünüz yetiyorsa bir anlam taşır.
Milletimizin tarih boyunca süren yolculuğunda sayısız badireyle karşılaştık. Bugün yaşadığımız, bize vatan olan topraklarda yine, tarihte sayısız topluluk ve sayısız medeniyet var oldu.
Sayısız alanda, insanlığın gelişimine hatta tarihine yön veren milletler, güvenliklerini temin etmede zaafa düştükleri anda, geri dönmemek üzere tarih sahnesinden silindiler.
Bugün de aynı mücadeleye devam ediyoruz.
Bir gerçeği hiçbir zaman unutmamalıyız: Bin yılı aşkın süredir Anadolu'da var olmamızı, bin yıla yakın süredir bu toprakları yönetmemizi, sahip olduğumuz kılıca, o kılıcı tutan ele, o eli taşıyan gövdeye, o gövdeye hükmeden akla ve o aklı muzaffer kılan imana borçluyuz.
Mete Han'dan, terörle mücadelede hayatlarını ortaya koyarak milletimizin var olma mücadelesine katkı sağlayan güvenlik güçlerimize; milletimizin beka davasının neferleri olan ve bugün aramızda olmayan tüm gazilerimizi ve aziz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle yad ediyor, hayatta olanlara da hürmetle şükranlarımı sunuyorum.
Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, emniyet ve istihbarat kuruluşlarımızda görev yapan kahraman vatan evlatlarımız başta olmak üzere, gazilerimizin ve milletimizin “19 Eylül Gaziler Günü”nü kutluyorum.