Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Samsun’a giderek Samsun Valisi Orhan Tavlı’yı makamında ziyaret etti. Vatandaşlarımızla bir araya gelerek sorunlarını dinledi ve esnaf ziyaretlerinde bulundu. Genel Başkanımız Samsun’da basın açıklamasında ülke gündemini değerlendirdi.
Kazanılan belediyelerimizde vadedildiği gibi şeffaf, temiz ve ilkeli belediyecilik anlayışıyla hizmet edeceklerine ve belediyelerimize gereken desteğin Ankara’dan da verileceğini bir kez daha hatırlatan Genel Başkanımız, “Büyük Birlik Partisi aynı zamanda Cumhur İttifakı'nın üç partisinden birisidir. Dolayısıyla da hizmetlerin eksiksiz gelmesi noktasında her türlü gayreti göstereceğiz ve desteği alacağımıza da yürekten inanıyorum.” dedi.
“Tasarruf tedbirlerini destekliyoruz fakat eksik olduğunu da ifade ediyoruz.”
Cumhurbaşkanı Yardımcımız ile Hazine ve Maliye Bakanımız tarafından açıklanan tasarruf tedbirlerini desteklediğini belirten Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Biz Büyük Birlik Partisi olarak başından itibaren tasarruf diyen bir siyasi hareketiz. Bu tasarruf tedbirlerini destekliyoruz ve uygulanmasının da takipçisi olacağımızı ifade etmek istiyorum. Fakat eksik bulduğumuzu da ifade etmek istiyorum.” dedi ve şöyle devam etti: “Eğer gerçek bir tasarruf yapacaksak bu siyasi partilerin her yıl ve özellikle de seçim yıllarında ölçüsüz bir şekilde harcadığı bu seçim yardımı kaldırılsın. 5 siyasi partiye milyarlarca lira veriyoruz, her birine 100 milyonlarca, milyarlarca alan partiler de var ve toplamda 10 milyara yakın parayı biz bu 5 siyasi partiye veriyoruz. Her yıl düzenli olarak alıyorlar. Yerel seçim olduğunda aldıkları paranın 2 katını alıyorlar. Genel seçim olduğunda da tam 3 katını alıyorlar. Onun için bu hesapları iyi yapmak lazım. Bu hesaplara başka meseleleri de ekleyebiliriz. Ama bu siyasi partilere verilen yardım anayasaya da aykırı bir şekilde veriliyor, anayasanın 68. maddesinde ‘siyasi partilere hakça ve yeteri miktarda yardım yapılır’ diyor. Bu zaten hakça yapılmıyor. Yeteri miktarda da yapılmıyor. Yeteri miktarın çok üstünde yapılıyor. Yeteri miktar nedir? Her partinin varlığını sürdürebilmesi için ve çalışanların parasını ödeyebilmesi için bir yardım yapabilirsin. Avrupa'da da dünyada da bu şekilde yapılıyor. Ama bize geldiği zaman bu inanılmaz abartılıyor. Bu konuda bir yasa değişikliği gerekiyor. Burada da sorumluluk meclise düşüyor, hükümete düşüyor. Bir an önce bu yasa değişikliğinin yapılması ve siyasi partilere ölçüsüz bir şekilde verilen bu hazine yardımının da tasarruf tedbirleri kapsamında kaldırılması gerekiyor.”
“Üretimdeki desteklerin tasarruf tedbirlerine takılmaması gerekiyor.”
Bununla birlikte üretime desteğin devam etmesi gerektiğini vurgulayan Genel Başkanımız, “Üretimdeki desteklerin tasarruf tedbirlerine takılmaması gerekiyor. Bugün Dünya Çiftçiler Günü, çiftçimize desteğin daha da arttırılması gerekiyor ki çok üreteceğiz, çok kazanacağız ve özellikle gıda başta olmak üzere stratejik ürünlerde dışa bağlı olmayacağız.” ifadelerine yer verdi.
“Yeni anayasa yapılmalı ve halk oylamasıyla kabul edilmeli.”
Türkiye'nin gündemindeki yeni anayasa meselesine değinen Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Büyük Birlik Partisi olarak kurulduğumuzdan beri Türkiye'nin bu mevcut darbe anayasasından kurtulması gerektiğini söylüyoruz. Bazıları haklı olarak diyorlar ki ‘bu anayasada çok değişiklik oldu dolayısıyla bu anayasa o anayasa değil.’ Evet, değişiklik oldu ama hala bu anayasa o anayasa. Çünkü anayasanın künyesi 1982 anayasası. Peki kim yaptırmış? 1980 darbesini yaptıran cunta yaptırmış. 83'te seçimler yapılıp akabinde anayasa yapılmış olsaydı o zaman derdik ki bu anayasayı siviller yaptı. Onun için burada hiçbir siyasi partinin bahane üretmemesi lazım. Neymiş? ‘Önce mevcut anayasa uygulansın da sonra yenisine bakarız.’ ‘Önce bu ekonomi düzelsin sonra anayasaya bakarız.’ Bunlar doğru cümleler değil bize göre. O ayrı bu ayrı. Yeni anayasa yapılır ve halk oylamasıyla kabul edilmesi lazım. Bazıları diyor ki ‘meclis kendi arasında uzlaşsın, anlaşsın ve bu anayasayı yapsın.’ Yeni bir anayasa yapılacaksa mutlaka ama mutlaka meclisten 360 değil 400'le de geçmiş olsa mutlaka milletin onayına gitmeli ve seçim kanunu daha demokratik bir hale gelmeli.” diyerek milli iradenin eksiksiz bir şekilde meclise yansıması gerektiğine dikkat çekti.
“Adil bir yeni vergi sistemi açıklanmalıdır.”
Ekonomi ve hayat pahalılığına bir kez daha vurgu yapan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Tasarruf tedbirleri genelgesinin açıklandığı gibi adil bir yeni vergi sistemi açıklanmalıdır. Çok geliri olandan çok, az geliri olandan az, geliri olmayandan da alınmayan bir vergi sistemi olmalıdır. Sübvansiyonlar konusunda da çok şey söyledik, şimdi onunla ilgili çalışma yapıyorlar. Niye zengin, fakir, yoksul ayrım etmeden herkesin kullandığı doğal gazın dörtte üçünü devlet sübvanse etsin. Bu doğru değil. Devlet sadece yoksulun, geliri düşük olanın doğal gazını sübvanse etmeli. Nihayet çalışmalar başladı, hızlandırılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
“Kim vatandaşın cebine elini atıyorsa o eli kırmak lazım.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici maaşlardaki adaletsizliğin ortadan kaldırılması gerektiğini tekrar hatırlatarak “Adil bir maaş sistemi getirilmelidir. Eşit işe eşit ücret verilmelidir. Emekli, asgari ücretli niye mağdur olsun? Diğer kesimlere nasıl veriliyorsa o zaman emekliye de verilmesi gerekir.” diye konuştu. Hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadele hakkında da değerlendirmeler yapan Genel Başkanımız, “Hayat pahalılığı ve enflasyonla mücadele bir yönüyle bir para politikasıdır diğer yönüyle üretimi desteklemektir. Yani ekonomik pazarı kontrol edebilmektir. Maalesef bu kontrol pandemi ile birlikte yavaş yavaş elden kaçtı ve son dönemlerde zirveye ulaştı. Herkesin kafasına göre fiyat artışları ve zamlar yapılıyor. Maliyetler değişmediği halde yüksek oranda zamlar yapılıyor. Bunlarla ilgili geç kalınmış olsa da tedbirler alınıyor, cezalar artırılıyor. Bunları da destekliyoruz. Ama bize göre hala yetersiz ve daha da ağırlaştırılmalı. Kim vurgunculuk yapıyorsa kim vatandaşın cebine elini atıyorsa o eli kırmak lazım. Ona ekonomide yaşam hakkı tanımamak lazım. Bu yüzden sert tedbirler alınması gerekiyor.” diye konuştu.