Büyük Birlik Partisi Ankara’da ‘2024 Yerel Yönetimler ve Genel İstişare Toplantısı’ düzenledi. Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici’nin ve partimiz belediye başkanlarının katılımıyla düzenlenen toplantıda yerel seçim sonuçları değerlendirildi. Genel Başkanımızın konuşmasının ardından belediye başkanları da söz aldı.
“En önemli hedefimiz Sivas Belediyesi’ydi ve Allah’ın izniyle kazandık.”
Seçimlerde emeği geçenlere teşekkür ederek söze başlayan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Sivas sadece Sivas'ta yaşayan 650 bin kişiden ibaret değildir. En az bir milyon Sivaslı İstanbul’da yaşamaktadır. Bir o kadar Sivaslı da Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde yaşamaktadır. Yüz binlerce Sivaslı kardeşimiz de yurt dışında yaşamaktadır. Biz sadece bir il belediyesi almadık. Biz şehit liderimiz Muhsin Başkanımızın bize olan emanetini de kazandık. Ve nüfus olarak, coğrafya olarak Sivas Türkiye'nin en büyük ikinci şehridir. Tüm bunların dahilinde Büyük Birlik Partisi, Türkiye'nin beşinci büyük kentini kazanmıştır. Söz verdik, sözümüzde duracağız. Birlikteyiz, birlikte yöneteceğiz ve Sivas için ne gerekiyorsa Allah'ın izniyle yapacağız. Ve inanıyorum ki bütün Türkiye’ye örnek bir belediyecilik anlayışını Sivas'ta ve bize teslim edilen 20 belediyede hayata geçirecek ve oradan da tüm Türkiye sathına yayacağız.” dedi.
“Geçtiğimiz dönem yapılan yerel seçimlere göre daha başarılı olduğumuzu görüyoruz.”
Katılım oranlarına göre geçtiğimiz seçimlere göre bu seçimde daha başarılı olduğumuzu ifade eden Genel Başkanımız, “Hem il genel meclisi sayımız hem belediye meclis üyesi sayılarımızda 2019 Seçimleri’ne göre bariz bir şekilde yükselme görüyoruz. Yine aldığımız oy oranlarını değerlendirdiğimizde 51 ilde, il genel meclisi oyumuz: geçerli oy 9 milyon 203 bin 994, Büyük Birlik Partisi 201 bin 153 oy yani 2,18 oy oranına ulaşmıştır. Büyükşehir Belediye ve Belediye Meclis üyesi oy oranımız 20 milyon 333 bin 220 seçmenin bulunduğu yerde partimiz seçimlere katılmış, 522 bin 751 oy almış ve oy ortalaması 2,57’dir. Yine belediye başkanlığı aday gösterilen 375 ilçede, il ve bölgede 14 milyon 330 bin 193 seçmenin bulunduğu yerde seçimlere katılmış 483 bin 90 oy almış ve 3,37 oranını yakalamıştır. Bu başarıda emeği olan tüm dava arkadaşlarımıza ve adaylarımıza sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyor, camiamız ve partimiz için hayırlı olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. Seçim sonuçlarının ülkemiz, milletimiz, devletimiz ve seçimlere katılan ancak terörle arasına mesafe koyan partilerimiz ve adaylarımız için de hayırlı olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum.” diye konuştu.
“Cehennem Deresi olmuş Cennet Deresi.”
Seçimlerden sonrası ziyaretlerine Batman ve Şırnak'la başlayan Genel Başaknımız Sayın Mustafa Destici, “Batman'da Batmanlı arkadaşlarımızla çevre illerden gelen teşkilat mensuplarımızla bir araya gelerek gündemi değerlendirdik ve onlarla hasbihal ettik. Esnafımızı ziyaret ettik. Valimizi ve emniyet müdürümüzü ziyaret ettik. Orada görev yapan güvenlik görevlilerimizi, polislerimizi, askerlerimizi ziyaret ettik. Vatandaşlarımızı ziyaret ettik. Daha sonra Şırnak'a Güçlükonak’a geçtik. Güçlükonak’ta belediye başkanımız Selahattin Aktuğ, belediye meclis üyelerimiz ve vatandaşlarımız bizi büyük bir coşkuyla ve sevgiyle karşıladılar. Sağ olsunlar, var olsunlar diyorum. Oradan Gabar’a çıktık. Gabar bundan 3-5 sene öncesine gittiğimizde bir terör yuvasıydı ve orada binlerce şehidimiz oldu. Gabar'a giderken ‘Cehennem Deresi’ dedikleri yerden geçtik. Ama bize göre adeta cennetten bir köşe; şimdi o Cehennem Deresi olmuş cennet deresi. İnsanlarımız piknik yapıyor, geziyor, tertemiz, pırıl pırıl. Sanırsınız ki o hayal ettiğimiz cennet ırmaklarından birisi akıyor ve cennet bahçelerinin birisinin içinden geçiyoruz. Gerçekten çok güzel bir coğrafya.” ifadelerini kullandı.
“Gabar artık terörden temizlenmiş.”
Gabar’ın terörden temizlendiğini ve huzurlu bir yer haline geldiğini, Türkiye’ye enerji kaynağı olacağını belirten Genel Başkanımız, “Gabar’ın Türkiye'nin enerji açığının önemli bir kısmını kapatacak noktada bir petrol rezervine sahip olduğu ortaya çıkarılmış. Cumhurbaşkanımızın gayretleri, Enerji Bakanımız ve daha öncesinde görev yapanlar, TPAO Genel Müdürü ve öncesinde görev yapanlar, bölge müdürlerimiz, mühendislerimiz, işçilerimiz emeği geçen herkesin gayretleriyle orada artık günlük 40.500 varil ham petrol çıkarılıyor. Ve inşallah yıl sonuna kadar bunun 100 bin varile çıkarılacağı da bize bildirildi. Oradaki petrol sahalarına şehidimiz Esma Çevik'in ismi verilmiş ve yine Gabar'ın tepelerindeki petrol sahalarına şehit öğretmenimiz Aybüke Yalçın'ın ismi verilmiş. Nereden nereye gelinmiş? Tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle ve şükranla yad ediyorum.” dedi.
“Biriz, beraberiz; bir ve beraber olmaya devam edeceğiz.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Şırnak'ta, Şırnak valisini ve Cumhur İttifakı adayı olarak seçilen belediye başkanını da ziyaret eden ve orada da halkımızla bir araya geldiğinde yaptığı konuşmalarda ifade ettiği gibi: “Etnik kökenimiz ne olursa olsun, mezhebi anlayışımız ne olursa olsun hepimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir ferdiyiz ve birinci sınıf vatandaşıyız ve daha da önemlisi kardeşiz ve kardeş kalmaya devam edeceğiz. Bunu kimsenin bozmasına bugüne kadar fırsat vermedik, Allah'ın izniyle bundan sonra da fırsat vermeyeceğiz. Nasıl 1071’de Sultan Alparslan'ın ordusunda birlikte saf tutmuşsak, nasıl Kudüs önlerinde Selahattin Eyyubi'nin ordusunda birlikte saf tutmuşsak, nasıl İstanbul'un fethinde Fatih Sultan Mehmet Han'ın ordusunda birlikte saf tutmuşsak, nasıl Kurtuluş Savaşı'nda Kuvayı Milliye adı altında birlikte saf tutmuşsak, Gazi Mustafa Kemal'in arkasında Çanakkale Savaşı'nda, Kurtuluş Savaşı'nda Yemen çöllerinde birlikte saf tutmuşsak, bugün de biriz, beraberiz; bir ve beraber olmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Biz sonuna kadar milli iradenin yanında olan bir siyasi hareketiz.”
Büyük Birlik Partisi’nin milli iradenin yanında olan bir siyasi hareket olduğunu dile getiren Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici,28 Şubat Süreci’ni hatırlatarak: “Tanklar namlusunu dönemin başbakanı merhum Necmettin Erbakan ve iktidar olan Refah Partisi'ne ve onun ortağına çevirmişti. Herkesin kapısını, pencerelerini kapattığı bir dönemde onların veremediği cevabı şehit liderimiz Muhsin Başkanımız çıktı ne dedi? ‘Biz ordumuzu severiz. Askerimizi severiz. Ordu peygamber ocağıdır. Lakin namlusunu milletine döndürmüş tanka asla selam durmayız.’ dedi ve ondan sonra herkes sesini yükseltmeye başladı. 27 Nisan E-muhtırası ve 15 Temmuz Darbe Girişimi’nde de tavrını net olarak ortaya koyan bizlerdik. Bizim darbeye karşıtlığımız milli iradeden yana duruşumuz, çok nettir ve asla sorgulanamaz. Bu yerel seçim sonuçlarıyla ilgili de biz ne dedik ve ne diyoruz? Milli iradenin tecellisinden razıyız. Burada bizim ittifakımızın bir eksiği varsa bunu oturur konuşuruz. Eksiklerimizi bir dahaki seçime kadar gidermenin yollarını ararız. Asla vebali ve suçu milletimize yüklemedik ve yüklemeyiz. Çünkü milletimiz feraset sahibidir. Anadolu insanı bu Müslüman Türk milleti irfan sahibidir, inanç sahibidir, iman sahibidir. Terör örgütünün uzantısı siyasi partiye verilen oylar teslim edilen belediyeler de bize göre bir şanstır. Ve bu şansı iyi değerlendirirlerse, anayasaya uygun hareket ederlerse devletin varlığının, ülkenin bütünlüğünün, milletin birliğinin, istiklalinin ve istikbalinin yanında dururlarsa, terörle ve terör örgütleriyle aralarına mesafe koyarlarsa bir problem yoktur. Belediyeleri yönetmeye devam ederler.” diye konuştu.
“Devlet seyretmez, not eder.”
Genel Başkanımız, Mardin ve Diyarbakır’daki olaylara işaret ederek şöyle devam etti: “Ancak seçilen belediye başkanları değil de PKK'nın, örgütün atadığı ve belediye başkanların odasının arkasındaki odada oturanlara belediyeleri yönettirirlerse, belediye imkanlarını terör örgütünün önüne sererlerse, Mardin Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısında olduğu gibi İstiklal Marşı’mızın okunmasını reddederlerse, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Meclisi Toplantısında olduğu gibi Türk bayrağını, bağımsızlığımızın timsali olan ay yıldızlı al bayrağımızı oradan çıkarırlarsa, teröristlerin heykellerini yaptırıp resmi açılışlar yaparlarsa elbette ki o koltuklarda bir dakika daha oturmamalılar, tutulmamalıdırlar. Tercih kendilerinindir. Ya kanunlara uyacaklar ya da geçmişte olduğu gibi terör örgütünün talimatlarıyla iş görürlerse elbette devlet buna göz yummaz. Devlet seyretmez, not eder.”
“CHP’den ses yok.”
Kayyum atanmasına karşı çıkanlara seslenen Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “İstiklal Marşı’nın okunmasına karşı çıktıklarında, Türk bayrağını salonlardan çıkarttıklarında, teröristlerin heykellerini dikip resmi açılışlarını yaptıklarında devlete, ülkeye, millete meydan okuduklarında ne yapalım? Ne Özgür Özel'in ne diğerlerinin sesi çıkmıyor, hiç duymuyoruz. Çünkü neden? Seçimde iş birliği yaptılar. İstanbul başta olmak üzere pek çok il ve ilçe belediyesini ‘kent uzlaşısı’ adı altında; aslında onun adı terör örgütünün partisiyle iş birliğidir. Bunun için şimdi seslerini çıkartamıyorlar. Ama onlar ister seslerini çıkarsınlar ister çıkarmasınlar. Biz söylemeye konuşmaya devam edeceğiz ve inanıyoruz ki devletimiz de buna asla ve kat'a müsaade etmeyecektir.” ifadelerini kullandı.
“Terörle mücadele sadece güvenlik sağlanarak çözülmez.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Batman'da ve Şırnak'ta yaptığı konuşmalarda yer verdiği konuları tekrar dile getirdi. Genel Başkanımız, “Terörle mücadelenin sadece güvenlik boyutuyla yapıldığında yeterli olmayacağını söyledim. Devletimiz, askerimiz, polisimiz, güvenlik korucularımız görevlerini yapmışlar ve bölgeyi terörden temizlemişler. Ama buna rağmen bölgeden terör örgütünün partisine yüksek oranda oy çıkıyor. Bizim bunu da çözmemiz lazım. Yani bölgedeki kardeşlerimizin gönlüne girmemiz lazım. Bizim yaptığımız araştırmalara ve gözlemlerimize göre bunun en önemli sebebi şu: Geçmişte yaşananların tekrar yaşanacağı endişesini taşıyorlar. Adına ‘Çözüm Süreci’ dedikleri bir süreç yaşandı ve orada teröristler dağdan şehre indi. Bütün hakimiyeti neredeyse ellerine geçirdiler. Daha sonra devlet indi sahaya ve terörün kökünü kazıdı. Ama hala o endişe taşınıyor, o endişenin tümüyle bertaraf edilmesi gerekiyor. Yalnızca bu da değil; bölge, hala gelir dağılımında gelirden kendisine en az pay düşen bölge. İşsizliğin en yoğun olduğu bölge. Onun için burada da mutlaka bizim devlet olarak, ülke olarak, hükümet olarak ve siyasi partiler olarak atmamız gereken adımlar var. Biz kardeşlerimizi örgüte ve onun siyasi temsilcilerine teslim etmemeliyiz ve etmeyeceğiz. Bu bizim için de bir vebaldir. Onun için bölgeyi asla yalnız bırakmayacağız ve her fırsatta bölgeye gitmeye, bölge insanımızla birlikte olmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Bu çalışmaların devam etmesini destekliyoruz.”
Gabar’ın önemine dikkat çeken Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Bizim cari açığımızın neredeyse tamamı enerji ithalatımızdan kaynaklanıyor. Biz enerjideki dışa bağlılığımızı aşağılara indirdiğimizde cari açığımız da kapanacaktır. Bu, dış borçlanmamız sona erecek demektir. Dolayısıyla hayat pahalılığı da sona erecek ve enflasyon düşecek demektir. Onun için bu yatırımları önemsiyoruz. PKK ve siyasi uzantıları Gabar'da, Cudi'de, Diyarbakır'da ve bölgenin diğer noktalarında petrol aramaları ve sondajlara şiddetle karşı çıkıyorlar. Hem içeride karşı çıkıyorlar hem de dışarıda Türkiye'yi bu anlamda şikayet ediyorlar. Onun için bu gurur verici çalışmalarımızda emeği geçenlere bir kez daha teşekkür ediyoruz ve tüm hızıyla bu çalışmaların devam etmesinden yana olduğumuzu, desteklediğimizi buradan ifade ediyorum.” diye konuştu.
“Bunlara itibar edilmemelidir.”
İşgal altındaki topraklara ve milletlerin çoğunun Müslüman veya Türk olmasını, Doğu Türkistan ve Gazze örnekleriyle konu edinen Genel Başkanımız, Netanyahu'yu ve diğer yöneticilerini ve onlara destek veren ABD ve diğer Avrupa ülkelerini bir kez daha lanetledi. Gazze’deki zulümler üzerinden partimize iftira atanlar için şöyle konuştu: “Biz masum ve sivil Filistin halkının ve Gazzeli kardeşlerimizin sonuna kadar yanındayız. Bunun üzerinden bize çamur atmaya kalkanlar, partimizi itibarsızlaştırmaya çalışanlar kimdir biliyoruz. Sahte bir sosyal medya hesabından, yayınlar yapıyor ve Türk milletini Filistin ve Gazze meselesi üzerinden birbirine düşürmeye çalışıyor. Maalesef siyasetçilerimizin ve halkımızın bir kısmı da bu bilgilerin gerçeği nedir diye araştırmadan onun paylaşımlarına sarılıyor ve onun üzerinden devlete, hükümete, Cumhur İttifakımıza hatta Büyük Birlik Partimize çamur atmaya kalkıyor. Bunu reddediyoruz ve bütün arkadaşlarımıza ve bütün vatandaşlarımıza bunlara itibar etmemelerini söylüyoruz. Dinimizin, inancımızın bir usulü vardır. İslam hukukuna göre kimin şahitliği kabul edilir, kimin şahitliği kabul edilmez bellidir. Hırsızın şahitliği kabul edilmez, o vatan haini hırsızlıktan yargılanmıştır. Yalancının şahitliği kabul edilmez ve en önemlisi terör örgütü mensubudur. Onun için Türkiye'de değil de yurt dışında kaçaktır ve sahte takma isimle paylaşımlar yapmaktadır. Onun için ömrünü i’la-yı kelimetullah için nizamı alem davasına adamış, malını mülkünü bu uğurda harcamış ve harcamaya devam eden Gazze ziyaretimizde bizimle birlikte olan Büyük Birlik Partisi kurucusu, MKYK üyesine hiç kimse iftira atamaz. Bu iftira onda da bizde de partimizde de partimizin hiçbir ferdinin üzerinde de tutmaz.”
“Hükümeti yıprattıklarını sananlar aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yıprattıklarını bilmelidir.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici konuşmasının devamında: “Parlamenterler Arası Filistin Platformu’nda yapılan konuşmalarda iftira konusu dile getirildi. Sayın Cumhurbaşkanımız bu konularla ilgili açıklamalar yaptı. Bunun üzerine İsrail Dışişleri Bakanı tekrar devletimize, ülkemize, cumhurbaşkanımıza, hükümete, hepimize karşı bir açıklama yaptı: ‘Türkiye Cumhurbaşkanı, İsrail'i çökertmeye çalışıyor, Kudüs’ü fethetmeyi hayal ediyor.’ dedi. Biz de buradan diyoruz ki elbet bir gün İsrail çökecek. Çökmekle kalmayacak. Bu zalimlerin, bu katillerin hepsi yok olacak. Elbet bir gün Kudüs tekrar feth olacak ve Mescid-i Aksa ve oradaki Müslümanlar özgürleşecektir. Sırf siyaset için Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin aleyhinde mesnetsiz iddialarla cumhurbaşkanını ve hükümeti yıprattıklarını sananlar aslında şunu bilsinler ki dış dünyada Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni ve milletimizi yıpratmaktadırlar. Onun için bu meseleleri bir iç siyaset malzemesi olmaktan çıkarmaları gerekir. Yurt dışına kaçan PKK'lı, TKP'li, TİKKO’lu teröristlerin aparatlarının paylaşımları üzerinden bu devleti, bu hükümeti yıpratmaya çalışanlar onların ihanetlerine ortak olduklarını da bileceklerdir.” diye konuştu.
“Biz ‘Büyük Birlik’ ruhuna sahip vatansever, milletperver kadrolarız.”
Gazze’ye giden tek genel başkan olarak Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Gazze’deki görüşmelerini vurgulayarak: “Kimse bize Gazze ve Filistin konusunda laf söylemeye kalkmasın. Hepsi lafının altında kalır. Biz Büyük Birlik Partililer, Alperenler sadece Filistin ve Gazze konusunda değil Doğu Türkistan konusunda da en hassas olanlarız. Paris'te ‘Bağımsız Doğu Türkistan Kurultayı’ gerçekleştiğinde orada olan tek genel başkan sizleri temsilen bendim, Büyük Birlik Partisi'nin genel başkanıydı. Hem de milletvekili sıfatıyla. Başka ne milletvekili ne de parti temsilcisi vardı. Bosna'da biz vardık. Şehit Muhsin Başkanımız vardı. Her sene Batı Trakya'da noksansız olan biziz. ‘Merhum Sadık Ahmet'i Anma Toplantısı’ vesilesiyle bütün Balkanlar’ı ziyaret eden biziz. Kafkaslar’da, Çeçenistan'ın bağımsızlık mücadelesinde biz vardık. Karabağ işgal edilirken Ebulfez Elçibey'in yanında şehit Muhsin Yazıcıoğlu vardı. Suriye Türkmenleri’nin, Irak Türkmen Türkleri’nin her zaman yanında olduk ve bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz. Çünkü biz ‘i’la-yı kelimetullah için nizamı alem’ diyen Alperenleriz, biz Hoca Ahmet Yesevi'nin ocağından beslenen Gazi Alperenleriz, Gazi Dervişleriz. Çünkü biz şehit Muhsin Yazıcıoğlu'nun geride bıraktığı dava arkadaşlarıyız, Alperen kardeşleriyiz, ‘Büyük Birlik’ ruhuna sahip vatansever, milletperver kadrolarız.” ifadelerini kullandı.
“Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin eşit vatandaşlarıyız.”
Milletimizi bu tür siyaset üstü meselelerde birlik olmaya davet eden Genel Başkanımız, “Biz birlik olmazsak emperyalistlerin ve siyonistlerin niyeti tıpkı Afganistan, Irak, Suriye, Libya gibi bizi de bölmektir. Onun için bir kere daha altını çizerek söylüyorum. Kürt’ü, Türkmen’i, Alevi’si, Sünni’si, Çerkes’i, Boşnak’ı, Arap'ı biz hepimiz bir milletin evladıyız. Ve hepimiz Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin eşit vatandaşlarıyız.” dedi.
“Biz ilkeli, şeffaf ve temiz bir anlayışla belediyelerimizi yöneteceğiz.”
Adil gelir ve vergi dağılımına vurgu yapan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Yerel yönetimlerle ilgili söz verdik: ‘İlkeli, şeffaf ve temiz bir anlayışla belediyelerimizi yöneteceğiz’ dedik. Doğru bir belediyecilik yapacağız. Şehit liderimizin dediği gibi, ‘dik duracağız, düz yürüyeceğiz, düz gideceğiz’ ve bütün işlerimizi doğru yapacağız. Burada özellikle birkaç hususun altını çizmek isterim ki kadın dostu, genç dostlu şehirler inşa edeceğiz. Yeni istihdam alanları açılması için gayret göstereceğiz. Okuyan çocuklarımızın lise giriş sınavları ya da üniversite giriş sınavlarında imkanı olmadığı için destek alamayan çocuklarımıza destek vereceğiz. İş kurmak isteyen kadınlarımızı ve gençlerimizi özellikle destekleyeceğiz. Tek maaşa mahkum edilmiş 10 bin liralık maaşa mahkum edilmiş emeklilerimizi de yoksullarımızı da destekleyeceğiz. Aynı şekilde üretimi de destekleyeceğiz. Hem seçim sonuçları değerlendirildiğinde hem de halkımızın arasına girdiğimizde adil bir vergi sistemi mutlaka bu ülkeye gelmelidir. Vergi anayasada yazdığı gibi çok kazanandan çok, az kazanandan az alınmalıdır. Evvela düzeltilmesi gereken budur. Ve özellikle üretenden üretirken vergi alınmamalıdır. Üretsin, satsın, geliri varsa kazanç vergisi adı altında alırsın. Kaç yıldır söylüyoruz. Çiftçinin kullandığı mazottan özel tüketim vergisi almak nedir ya? Dolayısıyla bunların düzeltilmesi lazım. Bir de dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde bir iş adamı ya da bir fert vergi kaçırabilir. Aklından dahi geçiremez. Onun için bir düzeltilmesi gereken de bu vergi toplama mekanizması olmalıdır.” diye konuştu.
“Adil gelir paylaşımı ve emeklilerimizin mağduriyeti konusu çözülmelidir.”
Türkiye’nin adaletli bir maaş sistemine kavuşturulması gerektiğini belirten Genel Başkanımız sözlerinde: “Bir tarafta en düşük maaş alan milyonlarca emekli diğer tarafta başka bir kamu çalışanının en düşüğünün onun üç katı en yükseğinin de on katı hatta elli katı maaş almasına müsaade edilmemelidir. Emeklilerin bu hak mağduriyeti en geç temmuz ayında sona erdirilmelidir. Bütçede bir imkan oluşturulmalı ve bu 10 bin lira maaş alan emeklilerimiz başta olmak üzere tüm emeklilerimize 5 bin lira seyyanen artış yapılmalıdır.” diyerek emeklinin mağduriyetinin giderilmesine vurgu yaptı. Adil gelir paylaşımı hakkında da şöyle konuştu: “Türkiye'nin gelirinin %70’ini %10’luk kesim alıyor. İşte bunun için hızlıca düzeltilmesi gereken ekonomi meselelerinden birisi de bu gelirin adil paylaştırılmasıdır. Bu İslam açısından da ahlaki açıdan da önemli bir meseledir. Bu uçurum açılırsa memlekette yolsuzluk, hırsızlık, ahlaksızlık, uyuşturucu satışı, fuhuş artar. Onun için en önemli meselelerimizden bir tanesi de bu olmalıdır.”
“Yetkiyi bize verin, tüm bunları düzeltelim.”
Haksız kazanç ve hayat pahalılığı konusuna dikkat çeken Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Bir markete, bir pazara gittiğimizde görüyoruz. Tarlada bir lira olan pazarda on lira. Burada bir haksızlık var. Devlet ve hükümet bunu seyretmemeli. Buna artık dur deme vakti gelmiş ve geçmektedir. Bu vurgunculara bu soygunculara bu fırsatçılara en ağır cezalar verilmelidir. Gerekiyorsa dükkanları mühürlenmeli ve gerekiyorsa hapis cezası dahi uygulanmalıdır. Bunun yanında üretici desteklenmelidir. Üreten, çalışan ve yetiştireni mutlaka desteklemeliyiz. Bunları yaptığımızda inanın hayat pahalılığı ortadan kalkar. Enflasyon düşer, faiz düşer ve daha mutlu ve müreffeh insanların yaşadığı bir Türkiye'ye hep birlikte kavuşuruz. Aziz milletimize 31 yıldır sesleniyoruz. Verin yetkiyi bize, bunların hepsini yapalım Sivas'ta verdiğiniz gibi diğer ilçelerimize ve beldelerimizde verdiğiniz gibi İstanbul'da, Ankara'da, Türkiye'de verin yetkiyi bize bakın görün bir sene içinde bunlar düzeliyor mu, düzelmiyor mu? Gerekli kanunlar çıkarılıyor mu, çıkarılmıyor mu? Bunu hep birlikte göreceğiz.” ifadelerine yer verdi.
“Büyük Birlik Partisi, Türkiye'nin ta kendisidir.”
Büyük Birlik Partililerin devletin varlığını, ülkenin bütünlüğünü, milletin birliğini, istiklalini ve istikbalini önceleyenler olduğunu vurgulayan Genel Başkanımız, “Büyük Birlik Partililer kendi çıkarları ya da parti çıkarlarını değil ülkenin, milletin çıkarlarını öncelerler. Büyük Birlik Partisi Türkiye'nin her bir vatandaşının kardeşliğini, birliğini ve mutluluğunu önceler. Onun dışında bir önceliğimiz yoktur. Şehit liderimizin dediği gibi en nihayetinde bir hayalimiz vardır. Nedir o hayal? Kürt’ü, Türkmen’i, Alevi’si, Sünni’si, doğulusu, batılısı, kuzeylisi, güneylisi, başı açığı, başı kapalısı bir ve beraber kardeşçe yaşasın, alnı ak, başı dik bir şekilde doğduğu yerde doysun ve mutlu olsun, özgür olsun istemektedir. Yine şehit Muhsin Başkanımız ne diyordu? ‘Bir hayalim var. Adriyatik'ten Çin Seddi'ne kaynaşmış ve birleşmiş bir Türk İslam dünyası hayal ediyorum’ diyor. O hayal bizim de hayalimizdir. Büyük Birlik o hayalleri gerçekleştirmek için kurulmuş ve yoluna devam etmektedir. Bugün daha güçlüyüz. Yarın daha güçlü olacağız.” dedi.
“Yerel seçimlerdeki en büyük eksiğimiz üye kayıtlarının eksikliğiydi.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Eksik teşkilatlarımızı tamamlayacağız. Üye kayıtlarımızı artıracağız. Yerel seçimlerde eksik bıraktığımız noktalardan bir tanesi bu. Maalesef teşkilatlarımız bu konuda hassasiyet göstermediler. Gösterselerdi bugün 200 bin üzerinde üyemiz vardı. Bu seneki hedefimiz bu olacak. Ve her yıl üstüne 100 bin koyarak gideceğiz. Ve Allah'ın izniyle önümüzdeki genel seçimlere geldiğimizde 500 bin üyeyi yakaladığımızda, Büyük Birlik iktidarının kapıları da oradan açılacaktır. Sizlerden bu konuda büyük bir gayret bekliyorum. Başta il-ilçe başkanlarımız, belde başkanlarımız, yöneticilerimiz, Alperen Ocaklarımız, kadın kollarımız ve belediye başkanlarımız da buna destek olacaklar. Teşkilatlarımız sonuna kadar belediye başkanlarımızın ve belediyelerimizin yanında olacak. Belediye başkanlarımız da öncelikle seçildikleri il ve ilçelerde hizmeti önceleyecekler. Ama aynı zamanda bu ülkenin, bu devletin, bu milletin varlığının, bütünlüğünün, bağımsızlığının garantisi olan ‘Büyük Birlik’i de ayakta tutacaklardır ve güçlendireceklerdir.” diyerek açıklamasının sonunda seçim sonuçlarının ülkemize ve devletimize hayırlı olmasını diledi.
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici açıklamalarını bitirdikten sonra tekrar teşkilat mensuplarımıza ve emeği geçen herkese teşekkür etti. Toplantıda partimiz belediye başkanları da söz aldı. Sivas Belediye Başkanı Dr. Adem Uzun kürsüye çıkarak seçim süreci ve belediyecilik ile ilgili açıklamalarda bulundu.
“Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir kadın belediye başkan yardımcısı atadık.”
Sivas Belediye Başkanı Sayın Adem Uzun seçildikleri günden bu yana sahalarda olduklarını belirterek: “Adaylık süreci içerisinde şehrimizin sorunları nedir bunları yakından tespit etme fırsatını elde ettik ve hızlı bir şekilde de sorunlarımıza dokunmaya başladık. İlk olarak teşkilatımızın politikalarına yakışan bir şekilde belediyemizin tabelasını değiştirdik ve TC tabelasını, Sivas Belediyesi’nin tabelasına ekledik. Yaptığımız işlerin başında seçim beyannamemizi ortaya koyduğumuz ilkeler çerçevesinde belediye başkan yardımcısı olarak cumhuriyet tarihinde ilk kez bir kadın belediye başkan yardımcısını atamak oldu.” dedi.
“Şeffaf belediyecilik anlayışı, herkesi kucaklayan bir belediyecilik anlayışı”
Sivas Belediye Başkanı Sayın Adem Uzun, “Sivas Belediyesi şu an Sivas halkıyla kucaklaşır bir hale geldi, sabah erken saatlerde başlıyoruz geç saatlere kadar sahalardayız. Belediyemizin birimlerini ziyaret ediyoruz. Sorun neredeyse başkanı orada, sorun neredeyse ekip arkadaşlarımız orada. Saat 16.00’dan sonra da randevular veriyoruz, gece 12’ye 1’e kadar halkımıza kapılarımızı açtık. Biz dedik ki ‘Bizler şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu'nun ortaya koyduğu ilkelere göre Büyük Birlik Partimizin ortaya koyduğu ilkelere göre herkesi kucaklayan bir belediyecilik anlayışını ortaya koyacağız’. İlk günden itibaren bu belediye yaptığı çalışmalarla, ortaya koyduğu vizyonla tüm Türkiye'de konuşulur bir belediye haline gelecek.” diyerek Sivas Belediyesi’nin Türkiye’ye örnek bir belediye olacağına söz verdi.
“Anketlere göre nereye dokunmamız gerekiyorsa oralara dokunduk.”
Sivas Belediye Başkanı Sayın Adem Uzun seçim öncesi süreçlerde Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici ile sürekli istişareler yaptıklarını belirterek: “Özellikle anketleri çok doğru yorumladık, anketlere göre nereye dokunmamız gerekiyorsa oralara dokunduk ve stratejilerimizi bu minvalde gerçekleştirdik. Anketlerde Sivas halkı adaydan şunu istiyordu: Gelecek ve elimizi sıkacak. Arkadaşlarımızla 120 gün Sivas'ın Çarşı Meydanı'ndaki bütün dükkanları gezdik arkadaşlarımızla. Neredeyse bütün caddeleri, sokakları gezdik. 65 mahallenin 65’ini den gezip gittiğimiz yerlerde vatandaşımızla bir araya geldik. Ellerini sıktık, gözlerinin içine baktık, sorunlarını dinledik o sorunlara uygun projelerimizi ortaya koyduk ve vatandaşımız şunu söylediler ‘İlk kez Sivas'ta bir belediye başkanının ve onun ekibinin projeleri konuşuluyor’ dediler.” ifadelerini kullandı.
“Sosyal belediyeciliği çok önemsiyoruz.”
Konuşmasının devamında, yapacakları projelerden bahseden Sivas Belediye Başkanı Sayın Adem Uzun, “1 Mayıs'ta ilk projemizin startını veriyoruz, taziye evlerine ilk yemekler bizden. En hızlı yapılabilecek proje bu. Mobil taziye araçları daha önce yapılmış ama kaldırılmış tekrar gündeme alıyoruz. Kale Projesi Sivas'ın en vizyon projelerinden birisi ve şu an itibari ile Kale Projesi tekrar faaliyete geçti. Hızlı tren alanında Sivas'la ilgili hiçbir şey göremiyorsunuz. Orada Çevre ve Şehircilik Bakanlığında olan bir alan vardı, hemen tahsis yazısını yazdık ve 16 tane ray lojmanlarını hemen belediyemizin bünyesine katacağız. Sivas'a gelenler buranın sanatını görecekler, Sivas'ın zanaatkar yönünü görecekler, Sivas'ın kültürünü görecekler.” dedi. Diğer sorunlara da dikkat çeken Sayın Adem Uzun, “Su sorunu en büyük sorundu bunlarla ilgili görüşmelerimize başladık. Sivas'ın su sorununu önümüzdeki yüzyılda çözmek istiyoruz. Küresel iklim değişikliği, kuraklık gibi sorunların farkındayız ve bir eylem planı oluşturacağız. Ulaşım birçok şehirde artık içinden çıkılmaz bir hal almış. Görüşmelere başladık özellikle Türkiye'deki belli üniversitelerden hocalarımızla masaya yatıracağız ve çözeceğiz. Daha bunun gibi birçok sorun var ama en önemlisi sosyal belediyeciliği çok önemsiyoruz. Artık belediyecilik asfalt ve kaldırımdan daha öte, sosyal belediyeciliğin ön plana çıktığını farkındayız ve Sivas Belediyesi’nin özellikle sosyal belediyecilikte yapacağı çalışmalarla da inşallah önümüzdeki günlerde adından söz ettiren bir belediye haline gelmesini sağlayacağız.” diye konuştu.
Sivas Belediye Başkanı Sayın Adem Uzun, açıklamasının sonunda seçim sürecinde birlikte yol yürüdüğü herkese teşekkürlerini sunarak kürsüden ayrıldı.