Büyük Birlik Partisi Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısında Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici ülke ve dünya gündemini değerlendirdi. Toplantının ardından Malatya Muhtarlar Derneği Başkanı Şahin Demirci ve dernek üyelerini genel merkezimizde kabul etti.
“Gazze adeta bir çocuk mezarına benzetiliyor.”
Filistin’deki zulümler sonucu İngiltere merkezli sivil topum kuruluşu olan ‘Save The Children’ın yaptığı açıklamaya göre çok sayıda çocuğun ya kayıp ya da işkencelerle öldürüldüğünü ifade eden Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici: “İsrail saldırılarında enkaz altında kalan ya da çadırlarda yanarak hayatını kaybedenlerin bedenleri tanınmaz hale gelirken kimlik tespitleriyle haliyle yapılamıyor. Birleşmiş Milletler'e çok sayıda gözaltında kötü muamele, zorla kaybedilme ve toplu gözaltı ihbarı yapıldığı bilgisi de bu açıklamada yer alıyor. Dün itibariyle bölgeden yerel kaynaklar ve uluslararası kuruluşlar tarafından İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze şeridine düzenlediği saldırılarda en az 15.694’ü çocuk, 10.279’u kadın olmak üzere 37.598 Filistinli’nin öldüğü, 86.032 kişinin yaralandığı açıklandı. Bu açıklanan sayıların üzerine en az 10.000 daha resmiyete kavuşmayan enkaz altında kalanları ve kayıpları da eklemek gerekiyor.” dedi.
“Devletimiz ve hükümetimiz bütün bu süreci dikkatli ve titiz bir şekilde takip etmektedir.”
Halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapının tahrip edildiğini dile getiren Genel Başkanımız, Haniye’nin ailesinin yaşadığı eve düzenlenen hava saldırısına da değindi. Destici, dünyada hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, yaşananların hesabının sorulmasının gerektiğini ve bunun bir insanlık görevi olduğunu söyledi. Ayrıca Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, 3. Dünya Savaşı söylentileriyle ilgili şu ifadelere yer verdi: “Son günlerde Ukrayna ve Rusya Savaşı üzerinden bir 3. Dünya Savaşı çığırtkanlığı yapılıyor. Sırbistan Cumhurbaşkanı'nın açıklamasıyla başlayan süreç bazı Avrupa ülkeleri devlet başkanlarının ve en son Rusya devlet başkanının yaptığı açıklamalarla birlikte ciddi boyutlar kazanmış durumda. İnanıyoruz ki devletimiz ve hükümetimiz bütün bu süreci dikkatli ve titiz bir şekilde takip etmektedir. Bu konuda herkesi destek vermeye, ülkemizin ve milletimizin birliği noktasında bir çağrı yapmayı hem bir siyasi parti genel başkanı olarak hem de bir milletperver olarak kendimize bir görev addettiğimizi ifade ediyorum.”
“Kazaların bir kısmı sürücü hatası, bir kısmı altyapı eksikliğidir.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, geride bıraktığımız Kurban Bayramının ardından İçişleri Bakanımızın yaptığı açıklamaya göre 9 günlük tatilde 7.216 trafik kazasının meydana geldiğini ve 72 kişinin hayatını kaybettiğini, 12.274 kişinin ise yaralı olduğunu belirterek hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diledi. “Kazaların önemli bir kısmı sürücü hatalarından kaynaklanıyor ama bir kısmının sebebinin altyapı eksikliği olduğunu biliyoruz. Sürücülerimizi uyarmaya devam edeceğiz. Altyapı eksiklikleri noktasında hem yerel hem de merkezi hükümet görevlilerinin de üzerine düşeni yapması gerekiyor. Türkiye'de trafik kazaları sonucu ölümlerin minimum seviyeye çekilmesi gerekiyor. Avrupa'da hiçbir ülkede bir tatil süresinde bu kadar çok ölümlü ve on binleri aşan yaralı sayısına rastlayamazsınız. Artık ülkemizin bu seviyeye çıkması gerekiyor hatta biz bu konuda çok geç kalmış durumdayız.” diye konuştu.
“Kuruluşumuzdan beri Türkiye’nin 5 temel problemine dikkat çektik.”
Büyük Birlik Partisi olarak kurulduğumuz ilk yıllardan bu yana Türkiye’nin 5 temel problemine dikkat çektiğimizi hatırlatan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, kamu harcamaları, vergi ve sosyal güvenlik reformu, üretime destek ve piyasanın kontrol edilmesi konularını sıraladı. Genel Başkanımız, doksanlı yıllardaki özelleştirmelerin yapılmayıp sonradan üstüne para verilip özelleştirildiğini hatırlatarak “Dönemin siyasi partileri tarafından problemler ve çözüm yolları bilinmesine rağmen siyasi endişeler ve korkular gereken radikal adımların atılmasına engel oldu. Mesela bir telekomun özelleştirilme hadisesi vardı, doksan beşli yıllarda o özelleştirme gerçekleştirilmiş olsaydı 40 milyar dolara özelleştirilecekti. Türkiye'nin bütün iç, dış, kamu, özel borcu sıfırlanıyordu. O gün buna karşı çıkanlar, anayasa mahkemesine götürenler bugünkü ana muhalefet partisinin o dönemde içinde olanlar ya da işte onun türevleri içinde yer alanlar iptal ettirdiler. Geçtiğimiz dönemde yaptığımız hataları yapmamak zorundayız.” dedi.
“Tasarrufun her alanda yapılması gerekiyor.”
Akıllıca ve çağa uygun kararlar verilmesi gerektiğini ifade eden Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, zamanında bürokrasiyle karşı karşıya gelmemek için verilen tavizlerin bedelini bugün milletin ödediğini kaydetti. Destici sözlerinde: “Gereği ne ise devlet, hükümet, meclis bunu yapmalıdır. Türkiye'yi bu ekonomik darboğazdan çıkartmalıdır. Bugün de farklı yoğunlukta da olsa benzer problemleri yaşıyoruz. Evet, eleştirilecek çok sayıda ayrıntıyı saklı tutarak özelleştirmeler gerçekleştirildi. Ancak o günkü gibi kamu harcamalarını bugün de kontrol altına almak zorundayız. Bir tasarruf tedbirleri genelgesi yayınlandı. Ama baktığımız zaman bunun bazı yerlerde olması gerekenden daha sıkı uygulandığını görüyoruz. Ama bazı noktalarda da hala har vurup harman savurma dönemi devam ediyor. Tasarrufun her alanda yapılması gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.
“Biz adil bir vergi düzenlemesini destekliyoruz.”
Yeni bir vergi sisteminin getirilmesi gerektiğinin tekrar altını çizen Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, adil bir vergi düzenlemesini desteklediklerini belirtti. Destici, “Ekonominin ağır şartları toplumun alt gelir gruplarının hayatlarını zorlaştırırken lüks tüketimde belirli bir yükselme gözlemliyoruz. Bu da gelir dağılımındaki adaletsizliği çok açık bir şekilde ortaya koyuyor. Bunun bir diğer nedeni de dolaylı vergilere dayanan bugünkü sistemdir. Vergi gelirlerindeki en önemli payın gelir vergisi ve kurumlar vergisi olması gerektiğini bilmek zorundayız. Ve yeni sistemi de buna göre düzenlemek zorundayız. Bugün için hükümet tarafından alınan her önlemin gerekçeleri olduğunu muhakkak bir fayda beklendiği ve beklentilerin gerçekleşebileceğini kabul etmekle birlikte konunun esasında uzaklaşmamamız gerektiğini de söylemek mecburiyetiyiz.” diyerek doğru ve adil bir vergi sisteminin çözüm olacağını ifade etti.
“Üretim planlamamızı yeniden şekillendirmeliyiz.”
Gıda üretiminin ekonomiye katkıda en büyük alan olduğunu belirterek kamuya ait tarım arazilerinin tümünü, istismara fırsat vermeden üretime açılması gerektiğini ve tüketimi dikkate alarak hesaplamalar yapılması gerektiğini söyleyen Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Üretim planlamamızı da yeniden şekillendirmeliyiz. Üretim planlanmamızı da tohum, gübre ve enerji desteklerini bu planlamaya uyanlara sağlayarak gerçekleştirebiliriz. Bize göre konunun özeti ve çıkış yolu budur. Daha vergi düzenlemesi gelmeden gübre başta olmak üzere üreticimizin kullandığı ürünlere zamlar gündeme geldi. Hatta bir kısmına zamlar yapıldı. Bunlar kabul edilemez. Bunu hangi şahıs firma yapmışsa devlet onun yakasını toplamalı ve gereğini yapmalı.” dedi.
“Temmuz ayında asgari ücret tespit komisyonu toplanmalı.”
Genel Başkanımız, temmuz ayında emekli ve memur maaşlarına enflasyon değerlerine göre zam yapılacağını belirterek Ocak 2024’te SGK ve Bağ-Kur emeklileri için yapılması gereken zammı dile getirdiklerini ve şimdi de memurlar için adil bir zam gerektiğini ifade etti. Emeklilerin en düşük maaşının asgari ücret düzeyinde olması gerektiğini ve bütün siyasilerin bunu dile getirmesi gerektiğini söyledi. Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Ortada bir adaletsizlik var. Diğer çalışanların tamamı enflasyon farkı kadar zam alırken emeklilere, asgari ücretlilere niye verilmiyor? Üstelik asgari ücret en düşük çalışma ücreti. Bize göre Temmuz ayında asgari ücret tespit komisyonu toplanmalı. Tek toplantıda bu mesele enflasyona göre asgari ücret belirlenerek çözülmeli, tartışmaya hiç gerek yok.” şeklinde konuştu.
“Bu ülkenin ekmeğini yiyorsan Türk milli takımını destekleyeceksin kardeşim.”
Avrupa Futbol Şampiyonası’nı işaret ederek terör örgütlerinin ve onların siyasi uzantılarının milletimizi ayrıştırmak için her meseleyi kullandığını ifade eden Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, milli takımımızın maçlardaki başarısını tebrik ederek sözlerine şöyle devam etti: “Biz Portekiz'de maç yapıyoruz. PKK uzantıları milletvekilliği yapmış sözde milletvekili maaşı alıyor. Devletin arabasına biniyor. Devletin tüm imkanlarından faydalanıyor. Türk milli takımını desteklemiyor, hepsi Türkiye'nin karşısında Portekiz saflarında. E gidin o zaman Portekiz'de yaşayın. Niye Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyorsunuz kardeşim? Bu ülkede yaşıyorsan, bu ülkenin ekmeğini yiyorsan Türk milli takımını destekleyeceksin kardeşim. Şimdi bir futbolcu konuşuluyor: Almanya’da muhabirin sorusuna karşılık Alman takımını seçiyor. Muhabir ‘Siz Türk vatandaşınız’ deyince ‘Ben önce Kürt’üm’ diyor. Eğer vatandaşlığı varsa derhal vatandaşlıktan çıkarılmalı ve bunun gibilerine karşı tedbirler alınmazsa daha da aşırısını yaparlar.”
“Yangının sorumlusu kimse mutlaka tespit edilmeli ve en ağır cezalar verilmelidir.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Diyarbakır ve Mardin’deki yangınları işaret ederek hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dilerken bölge halkına geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Ayrıca parti heyetimizin de bölge halkına ziyarette bulunacağını açıkladı. Terör örgütünün siyasi uzantılarının orada devlete karşı bir isyan geliştirme çabasının altını çizen Genel Başkanımız, “Yangının sorumlusu kimse mutlaka tespit edilmeli ve en ağır cezalar verilmelidir. Bütün bunları konuşan bu terör örgütü uzantısı vatan hainleri Diyarbakır Belediyesi ellerinde ne yapmışlar? Dediler ki 90 itfaiye aracı var. Sonra ‘hayır 63 itfaiye aracı var’ dediler. Peki bu yangınlara kaç kişi gitmiş? Sadece 6 itfaiye aracı ve bir rivayete göre kendi sitelerinden açıkladıkları rakam 20 itfaiye aracının gittiğini ifade ediyor. 63 itfaiye aracı olduğunu kabul edelim; neden sadece 6 araç gitmiş? Kasıtlı olarak göndermemiş olabilirler. Buradan devleti suçlamak için ve milleti birbirine düşürmek için bu alçaklar bunu da yapmış olabilirler. Bunun da mutlaka araştırılıp açıklanması gerekiyor.” diye konuştu.
“Büyük Birlik Partililer ve Alperenler olarak sonuna kadar mücadele edeceğiz.”
Diğer yandan Türkiye’ye savaş açmış bir terör örgütünün uzantılarının hala kamu imkanlarından faydalanmasını eleştiren Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Türk devleti ve Türk milletinin bu rezaleti hak etmediğini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Milletimizin ve devletimizin hukukunu korumak için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Büyük Birlik Partililer ve Alperenler olarak sonuna kadar mücadele edeceğiz. Geçtiğimiz bir hafta boyunca bu iki husus üzerinden terör örgütünün ve uzantılarının ülkemize ve milletimize zarar vermek dışında hiçbir maksadı ve anlamı olmayan provokasyonlarını da bu kapsamda değerlendiriyoruz.”
“Medeniyetin olduğu yerlerde başı boş köpek olamaz.”
Geçtiğimiz hafta çeşitli Avrupa şehirlerine giden Genel Başkanımız ve bazı partililerimiz, Avrupa’da sokak köpeği sorunun çözülmüş olduğunu gözlemleyerek Türkiye’nin bu sorundan kurtulması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Geçtiğimiz hafta Avrupa’nın çeşitli şehirlerinde sokak sokak gezdik, bir tane sokak köpeğine rastlamadım. Yalnızca birkaç kez sahipli gezdirilen küçük köpekler gördüm. Ama bir tane başı boş sokak köpeğine rastlamadım, Avrupa bu işi çözmüş. Biz yıllardır bu meseleyi çözemedik. Artık bir yasa teklifi hazırlanıyor. Bu yasa teklifinin kırpılmaması lazım. Kesin çözüm olması lazım. Bir tane bile sokakta başı boş köpek olmayacak. Birileri bu konuyu din ve ahlak üzerinden değerlendirmeye çalışıyor. Ve bizim üzerimize gelmeye çalışıyor. Bunu yapanların Filistin'de 17 bin çocuk öldürülürken o çocuklar için tek bir kelime ettiğini duydunuz mu? Duymadınız. Mesele sokak köpekleri olunca hepsi bize saldırıyor. Ya zaten köpekleriniz saldırıyor. Bir de siz saldırmayın kardeşim ya. İnsanların yoğun olarak yaşadığı yerlerde başıboş köpek olmaz.” dedi.
“Ekümenik aynı zamanda Yunanlıların Megali İdea’sının da paslı bir hançeridir.”
İsviçre’de düzenlenen Ukrayna Konferansı’na davet edilen Fener-Rum Patriği’nin devlet başkanı gibi imza yetkisi kullanmasının kabul edilemez olduğunu dile getiren Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Bu adım Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğüne ve egemenliğine bir saldırıdır. Unutmayalım ki ekümenik patrik ifadesi yazılması kabul edilemez bir rezalettir. Ekümenik aynı zamanda Yunanlıların Megali İdea’sının da paslı bir hançeridir. Türkçe karşılığı evrensel anlamına gelen ekümenlik pratikte dünyadaki Ortodoks kiliseleri üzerinde hakimiyet kurmayı hedeflemektedir. Yani Fener-Rum Patrikhanesi'nin ekümeniklik statüsü dini ve ilahi gerekçelerden değil tamamen Bizans'ın siyasi emellerinden kaynaklanmıştır geçmişte. Bugün de Yunanistan'ın siyasi emellerinden kaynaklanmaktadır.” ifadelerine yer verdi.
“İstanbul'un göbeğinde bir Vatikan oluşturmaya çalışıyorlar.”
Ortodoks Hrıstiyan ekümenik devleti oluşturma ve Türkiye’yi bölme hedefleriyle Yunanistan’ın AB ve ABD’nin desteğiyle ekümenik sıfatında ısrar ettiklerini söyleyen Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Batılı ülkelerden bazıları da Yunanistan'ın bu oyununa alet olmaktadır. Lozan Anlaşması'nın bu kapsamdaki hükümlerini uygulamaya herkesi davet ediyoruz. Batı Trakya'da bizim seçilmiş müftülerimizi dahi kabul etmiyorlar. Tutukluyorlar, hapse atıyorlar, ceza veriyorlar. Kendileri müftü atıyorlar. Ama bizden patriklerine ki hatta patrik bile değil metropolitlerine ekümenik sıfatı vermeye çalışıyorlar. Ve bunu dünyaya kabul ettirmeye çalışıyorlar. İstanbul'un göbeğinde bir Vatikan oluşturmaya çalışıyorlar. Başta Yunanistan olmak üzere herkes işitsin ve bilsin ki ekümeniklik yoktur. Bunu kabul etmiyoruz. Türkiye bu konuda her zamankinden daha dikkatli olmalı ve asla taviz vermemelidir. Ayrıca İsviçre'de Rusya ve Ukrayna arasındaki bir savaşın masaya yatırıldığı yerde bu papazın bu metropolitin ne işi vardır?” dedi ve basın açıklamasını sonlandırdı. Açıklamaların ardından Malatya Muhtarlar Derneği üyelerini genel merkezimizde kabul etti.
“Tüm muhtarlarımız, halkımızla kuruluşlar arasında bir irtibat noktası.”
Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, konuşmasına Malatya Muhtarlar Derneği üyelerine teşekkürlerini sunarak başladı. Genel Başkanımız, söz almak isteyen herkesi dinleyeceklerini belirterek milletimizin her bir ferdine, toplumumuzun her kesimine taleplerinin karşılanması noktasında destek olacaklarını ifade etti. Genel Başkanımız, “Bir taraftan büyükşehirlerdeki muhtarlarımızın, görevleri bazılarınca sanki azalmış gibi gözükse de aslında bize göre öyle değil. Bize göre büyükşehir olsun ya da büyükşehir olmasın, tüm muhtarlarımız, halkımızla kuruluşlar arasında bir irtibat noktası. Ben Eskişehirliyim, benim memleketim de büyükşehir. Ben de bir köylü çocuğum ve köyüme sık sık gidiyorum. Orada muhtarımızla görüşüyorum. Köyün ne talebi var, ne yapıldı, ne yapılmadı, neye ihtiyacı var. Bütün bilgileri muhtarımızdan alıyorum.” dedi.
“Halkımızın tüm sorunları ilk önce muhtarlarımıza yansıtılmaktadır.”
Genel Başkan olarak Türkiye’nin sorumluluğunun üzerinde olduğunu belirten Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Cumhur İttifakı’nın da muhtarlarla ilgili pek çok düzenleme yaptığının altını çizdi. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da dönem dönem Külliye’de muhtarlarımızı ağırladığını ve onların taleplerinin önemli bir kısmının karşılandığını ifade etti. Hala muhtarlarımızın bazı talepleri olduğunu söyleyen Genel Başkanımız, “Bu taleplerin de yerine getirilmesi için, biz elimizi taşın altına koymaya devam edeceğiz. Çünkü milletimizin birlik ve beraberliğinin en büyük çimentolarından bir tanesi de muhtarlarımızdır. Halkımızın tüm sorunları ilk önce muhtarlarımıza yansıtılmaktadır. Onun için muhtarlarımız bizim için kıymetlidir ve göz bebeğimizdir. Ben bu yüzden görevini hakkıyla yapan sizler gibi tüm muhtarlarımıza hem vatandaşlarımız adına hem de kendi camiamız adına da şükranlarımı sunuyorum. Biz sizlerin yanındayız ve her zaman da yanında olacağız inşallah.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.