Yükleniyor...
13 Kasım 2024 • Büyük Birlik Partisi Genel MerkeziBüyük Birlik Partisi

GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA DESTİCİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI'NDA BASIN TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRDİ

GENEL BAŞKANIMIZ SAYIN MUSTAFA DESTİCİ İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI'NDA BASIN TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİRDİ

‘Haftalık Olağan Basın Toplantısı’ İstanbul İl Başkanlığında gerçekleştirildi. Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, toplantıda ülke ve dünya gündemine dair açıklamalarda bulundu. Toplantımızın ardından teşkilat mensuplarımızla bir araya gelerek istişarede bulundular.

“Zulüm abat olmaz, İsrail hak ettiği sonla karşılaşacak.”

Siyonist İsrail'in Filistin'de, Gazze'de, Lübnan ve Beyrut'ta gerçekleştirdiği saldırıları işaret ederek katliamlarda hayatını kaybedenlerin büyük bir çoğunluğunun sivil masumlar olduğunu bir kez daha hatırlatan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği’nin bu süreçte sınıfta kaldığını ifade etti. Geçtiğimiz günlerde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da ‘İslam İşbirliği Teşkilatı Devlet Başkanları Zirvesi’ gerçekleştirildi. Genel Başkanımız, görüşmelerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dışında İsrail’i açıkça soykırımla suçlayan ve bu soykırıma bir son verilmesi gerektiği duruşunu kimsenin sergilemediğini vurguladı. Genel Başkanımız, “Arap Birliği'ne üye olan ülkeler yahut İslam İşbirliği Teşkilatı'na üye olan ülkeler burada net bir duruş sergilemiş olsaydı İsrail bu katliamlarını yapamazdı. İslam İşbirliği Teşkilatı'nın Amerika Birleşik Devletleri'ne yaptığı ‘güvenli bölgeye dokunma’ ya da ‘Gazze'den çekil’ gibi çağrıların İsrail'de hiçbir karşılığı olmadığını görmekteyiz. Elbette ki zulüm abat olmaz, çok yakın bir zamanda inşallah İsrail hak ettiği sonla karşılaşacak ve bütün yaptıklarının bedelini ödeyecektir ve bu coğrafyada tutunamayacaktır.” ifadelerine yer verdi.

 

“Kayyum atamalarını doğru buluyoruz.”

Ülke gündemimizdeki ‘kayyum atamaları’ konusunda Genel Başkanımız, seçilen başkanların görevini layıkıyla yerine getirdiği sürece dönem sonuna kadar görevlerini icra etmelerini istediğimizi belirtti. Fakat görevini kötüye kullanarak belediyenin imkanlarını terör örgütüne veya onun uzantılarına sunan seçilmiş başkanların yerine kayyum atamalarını destekler nitelikte konuştu. Genel Başkanımız, “Başta İstanbul Esenyurt olmak üzere Mardin, Batman ve Halfeti'ye kayyum atamalarını doğru buluyoruz.” dedi. Kayyum atamaları ile ilgili bir diğer tartışma ise ‘terörle ilişkileri olan kişilerin aday gösterilmesi’ oldu. Bu konuda Genel Başkanımızın açıklaması şu yöndeydi: “Bazıları ‘madem bunların terörle ilişkisi var neden aday yapıldı bunlar’ diyor. Çünkü yasalarımız ‘cezası kesinleşmemişse aday olabilir’ diyor. Dolayısıyla yapılan iş tamamen yasaldır.”

 

“Kimse demokrasi adı altında devletimize parmak sallamaya kalkmasın.”

Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atamasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu duruma karşı çıkmasını eleştiren Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Kağıt üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi belediye başkanıdır. Ama hepimiz biliyoruz ki CHP'liler de biliyor ki o DEM Partisi'nin yani PKK'nın Partisi'nin kontenjanından gelip Esenyurt'ta belediye başkanı adayı olmuştur ve öyle seçilmiştir. Kent uzlaşısı sonucu CHP listelerinden aday olmuştur. Onun gibi birçok büyükşehir meclisinde belediye meclis üyesi de vardır. Kent uzlaşısı adı altında PKK'nın üyesini aday yapmıştır. Şimdi sanki bir CHP belediye meclisi belediye başkanıymış gibi savunuyorlar. Çünkü seçimler var. Yine onların desteğine ihtiyaç duydukları için bugün canhıraş savunmaya devam ediyorlar. Bile bile terörle iltisakı olanları devletle karşı karşıya gelip bu tür nümayişler, protestolar, eylemler ve kalkışmalar yapmak için bunları yapıyorlar. Eğer kayyum atanmasını istemiyorsan belediye başkanı seçilen terörle ilişkisini kesecek. Onun için kimse burada demokrasi adı altında devletimize parmak sallamaya kalkmasın. Terörle, teröristle müzakere olmaz, mücadele olur.” diye konuştu.

 

“Tekrar bir ‘çözüm süreci’ girişimine müsaade etmeyiz.”

Terörle mücadelenin tek yolumuz olduğunu daha önceleri ‘çözüm süreci’yle birlikte de gördüğümüzü belirten Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Oradaki kardeşlerimiz de asla bir yeni bir çözüm süreci ya da müzakere sürecinden taraf değildir. Bizim o illerin tamamında ilçelerin çoğunluğunda teşkilatımız vardır. Onların kararı da bu yöndedir. Hatta bugün PKK'nın siyasi partisini destekleyenler bile aslında o karardadır. Onun için buna asla ve kat'a müsaade etmemeliyiz.” dedi.

 

“Suriye’nin kuzeyindeki terör yapılanması bertaraf edilmelidir.”

Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, Suriye'nin kuzeyindeki PKK, PYD, YPG yapılanmasına ilişkin Amerika Birleşik Devletleri desteğiyle bir terör devleti kurma çabalarına yönelik Türkiye’nin alması gereken önlemlere dikkat çekti. “Ne pahasına olursa olsun oradaki PKK terör yapılanması mutlaka bertaraf edilmelidir. Bunun da yolu güvenlikçi politikalardan, askeri müdahalelerden geçmektedir. Bu sebeple SEVR'in modern versiyonu projelere karşı ülke ve millet olarak uyanık olmalıyız. Genişleme adı altında bölünmeyle sonuçlanacak projelerden ve müzakere süreçlerinden kaçınmalı ve uzak durmalıyız. Bizim yapmamız gereken üniter devlet yapımıza sıkı sıkıya bağlı olmak ve milli birlik ve beraberliğimizin her şart altında muhafaza edilmesidir. Kürtler bizim kardeşimizdir. Ama terör örgütü bizim açık düşmanımızdır. Bizim özellikle Suriye ve Irak'ta Türkmen varlığını ısrarla ve kararlı bir şekilde desteklememiz gerekir. Türkmenlerin, soydaşlarımızın oradaki varlığı Türkiye'nin güvenliği açısından da çok önemlidir.” diyen Genel Başkanımız sözlerine şöyle devam etti: “Sınır güvenliğimiz de tam olarak sağlanmalıdır. Mayınların temizlenmesi konusunda hatırlayın, Şehit liderimiz Muhsin Başkanımız, ta sınıra giderek ne kadar ısrarlı ve kararlı bir duruş ortaya koymuştu. Şimdi sınıra tel çekiyoruz. Mayınlar dursaydı bugün sınıra tel çekme gibi bir ihtiyacımız olmayacaktı.”

 

“Cezaların artırılması gerekiyor.”

Türkiye'de kumar, sanal bahis, uyuşturucu ticareti gibi faaliyetlerle sebepsiz zenginleşmelerin hepimizin gözü önünde olduğuna dikkat çeken Genel Başkanımız, “Bunlarla mücadele için maalesef tıpkı kadınlara, küçük yaşta çocuklarımıza işlenen suçlara uygulanan cezalar nasıl yetersizse bunlarla ilgili suçların da yetersiz olduğunu düşünüyoruz. Eğer bu suçlar engellenmiyor, tam tersine daha çok artıyorsa o zaman iki şeye bakmamız gerekecek. Bir önleyici tedbirlerde eksiklik var. İki cezalar suçun karşılığı olmuyor. Yetersiz kalıyor. Cezaların yüzde yüz belki yüzde yüzün de üzerinde arttırılması gerekiyor.”

 

“Türkiye'de suni bir hayat pahalılığı var.”

Açıklamasında ekonomik sorunlara da değinen Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, adil vergi sistemine tekrar dikkat çekti. “Çok kazanandan çok, az kazanandan az, kazanmayandan alınmayacak bir vergi sistemi, sözümüzü görmezden gelenler savunma sanayi için ayda altmış iki buçuk lira verilmesinin teklifimizi sulandırarak bizim vergiyle ilgili ana teklifimizi ve düşüncelerimizi konuşturmadılar. Ve en son TUSAŞ'a yapılan saldırı savunma sanayimizin bizim için ne kadar kıymetli düşmanlarımız için ne kadar korkutucu olduğunu ortaya koydu.” diyen Genel Başkanımız, “Türkiye'de suni bir hayat pahalılığı var. Şimdi asgari ücretliye zam verirken enflasyonu acaba körükler mi diye tereddütler var. Ama öbür taraftan gıdadaki artıştan diğer mallardaki sebepsiz artışların peşine düşülüp onların çözülmesi gerekiyor. Asgari ücret en az yıl sonu enflasyon oranı kadar artırılmalıdır. Bu da takriben yirmi beş bin lira civarına denk gelmektedir. Siz bakmayın Sayın Özgür Özel, ‘otuz bin olmazsa olmaz’ diyor. Tabii onun gerçekçi olmadığını o da biliyor. Yıllık enflasyonun altında bir artış olursa o kabul edilmemelidir. Yoksa Özgür Özel'in her konuda olduğu gibi el yükselterek ortaya koyduğu teklif gerçekçi bir teklif değildir.” dedi. Emeklilerimize 2023 Temmuz ayında yapılan haksızlığı hatırlatan Genel Başkanımız, “Ocak ayında bu haksızlık ortadan kaldırılmalı ve en düşük emekli maaşı yirmi bin lira seviyesine getirilmelidir.” diye konuştu.

 

“Anne-babalar evlatlarının sorumluluklarının bilincinde olmalıdır.”

Kadın cinayetleri ve çocuk istismarı konusunda cezaların yetersizliğine bir kez daha vurgu yapan Genel Başkanımız Sayın Mustafa Destici, “Tüm ölümlerde olduğu gibi ister bir kadının eşi ya da başka biri tarafından öldürülmesi, Narin kızımızın yaşadığı hepimizi yasa boğan süreç, Sıla bebeğin yaşadığı süreç bunlar bizi derinden sarstı ve üzmeye devam ediyor. Onların da mahkemelerini takip ediyoruz. Cezaların yetersiz kaldığını görüyoruz. Ve tahliyesiz müebbet ve idam cezasının mutlaka geri getirilmesinin altını bir kere daha çiziyorum. Dün İzmir'de yaşanan olay da hepimizin yüreğini dağladı. Bir kasıt olmasa bile beş tane bebeğin evde çıkan yangında hayatını kaybetmesinin acısını yüreğimizde taşıyoruz. Anne ve babaların sorumsuzluğunun neye mal olabileceğini de burada gördük. Allah hiçbir anne babaya böyle bir acı yaşatmasın ama anne babaların da evlatlarının sorumluluklarının bilincinde hareket etmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.