GENEL BAŞKANIMIZIN BASIN AÇIKLAMASI

Değerli Basın Mensupları,
 

26 Ağustos 1071 günü, Türk-İslam tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir.
 
O gün, kazandığımız Malazgirt Zaferi’yle, aslında o tarihin yüzyıllar öncesinden itibaren Türklere ait izlerin bulunduğu Anadolu toprakları, siyasi olarak da biz Türklerin hakimiyetine girdi ve bize yurt oldu.
 
Malazgirt’ten bugüne sayısız imha ve işgal girişimiyle karşılaştık. 
 
Zor günlerimiz oldu ama Yüce Allah’ın yardımıyla hep kazandık, elhamdülillah hep var olduk. 
 
Kıymetli vatandaşlarım; Ülkemize ve milletimize yönelik saldırılar, bazen işgal kuvvetlerinin ordularıyla, bazen terör eylemleriyle, bazen darbe ve darbe girişimleriyle, bazen ekonomik, askeri, siyasi, itikadi baskılarla, bazen de milletimizin birliğini ve bütünlüğünü hedef alan provokasyonlarla gerçekleşti, gerçekleşmeye devam ediyor.
 
Bundan sonra da hiç şüphesiz benzer emellerle ve girişimlerle karşılaşacağız ama bu topraklarda var olmaya, hür ve bağımsız olarak yaşamaya biiznillah devam edeceğiz. 
 
Hiç kimsenin şüphesi olmasın: Tümünü bertaraf edebilecek güce de iradeye de sahibiz. 
Ordumuzun terhis edildiği, silahlarının elinden alındığı günlerde dahi milletimizin yedi düvele karşı bile yenilmediğini dost ve düşman herkese yeniden hatırlatarak; 
 
Anadolu’yu bize vatan yapan, Malazgirt’ten, 23 Ağustos-13 Eylül 1921’de zafere ulaşan Sakarya Meydan Muharebesi’ne ve yine 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz’a; “30 Ağustos Zaferi’ne” başta Sultan Alp Arslan, Gazi Mustafa Kemal Paşa ve onların silah arkadaşları olmak üzere; şehitlerimizi, gazilerimizi, rahmetle, şükranla ve saygıyla anıyor; kahraman milletimizin ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, “Malazgirt Zaferi’nin 953. Yılını”, “Sakarya Meydan Muharebesi’nin 103. Yılını”, “Büyük Taarruz’un başlangıcının 102. Yılını” ve “Malul Gaziler Haftamızı” kutluyorum.
 
Değerli Basın Mensupları,
 
Ülkemizin çok sayıda noktasında, orman yangınlarıyla karşı karşıya kaldık.
 
Öncelikle ve tekrar, orman yangınlarının meydana geldiği bölgelerde yaşayan ve yangınlardan etkilenen vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
 
Söndürme ve kurtarma çalışmalarına katkı sağlayan görevlilerimize ve gönüllülere bir kez daha teşekkür ediyorum.
 
Tüm dünyayı etkileyen iklim değişiklikleri ve küresel ısınmayla birlikte, dünya genelinde, orman yangınlarında belirgin bir artış gözlemliyoruz.
 
Önceki yıllarda da yaz dönemlerinde, konunun hassasiyetine dikkat çeken açıklamalar yapmıştık.
 
Tekrar etmekte fayda var:
 
Orman yangınlarıyla ilgili hazırlıklarımızı ve tedbirlerimizi, değişen iklim şartlarına göre güncellemeliyiz.
 
Ormanlar, milletimizin, gelecek nesillere taşımak zorunda olduğu, en değerli varlıklarının başında geliyor.
 
Ekonomik değerinin ötesinde, oksijen kaynağı olmaları itibarıyla da ormanlarımızı korumalı, bunun ötesinde yeni ve daha geniş orman alanları oluşturmayı hedeflemeliyiz.
 
Orman yangınlarından çıkar sağlamaya çalışanlara; bu amaçla ormanlarımıza zarar verenlere; geçmişte sıkça karşılaştığımız, terör örgütlerinin talimatlarıyla ormanlarımızı yakanlara karşı tedbirlerin ve cezaların artırılması gerektiği kanaatindeyiz.
 
Ayrıca her orman yangını, milyonlarca, milyarlarca orman hayvanının, canlının yanarak ölmesi; milyonlarca, milyarlarca orman hayvanının, canlının yaşam alanlarının yok olması anlamına da geliyor.
 
Bu vicdani sorumluluğun, bizi, bu konuya, ormanlarımızı korumaya daha fazla dikkat, gayret ve kaynak ayırmaya yönlendirmesi gerektiğini düşünüyorum.
 
Değerli Basın Mensupları,
 
Maalesef, her gün, şehirlerimizde, başıboş köpek saldırılarına dair haberler almaya devam ediyoruz.
 
Son olarak, önce İstanbul’da bir vatandaşımız başıboş saldırgan sokak köpekleri tarafından parçalanarak öldürüldü. Sonra, Ankara'nın Gölbaşı ilçesinde, 5 yaşındaki bir kız çocuğunun, evinin önünde oyun oynarken, başıboş köpeklerin saldırısına uğradığı haberleri yer aldı. 
 
Basın yayın organlarında; yoldan geçen bir vatandaşın müdahalesiyle saldırıdan kurtulan evladımızın, hastanede tedavi altına alındığı; sırtında ve karın bölgesinde ısırık izleri olan kız çocuğunun babasının, çocuğuna 7 tane köpeğin saldırdığını ifade ederek yetkililerden yardım istediği haberlerini okuduk.
 
Çok uzun süre, bu problemle ilgili, vatandaşlarımızın şikayetlerinin, taleplerinin takipçisi olduk.
 
Maalesef, konuyla ilgili, dünyanın gelişmiş ülkelerinin aksine yeterli bir yasal düzenlemeye sahip değildik. 
 
Israrlı takip ve çalışmalarımızla, Meclisimiz, bu konuda bir yasal düzenleme yaptı.
 
Birtakım belediyeler, partilerinin politikaları sebebiyle “Yasal düzenlemeye uymayacakları” yönünde açıklamalarda bulundular.
 
Ve maalesef şehirlerimizde “saldırılar”, “yaralanmalar”, “kalıcı sakatlıklar” ve “ölümler” devam ediyor.
 
En acısı da şu: Saldırıların çoğunda, aracı olmayan, toplu taşıma kullanan ve duraklardan evlerine yürümek zorunda olan, sabah okuluna işine yürüyerek gitmek zorunda kalan alt gelir gruplarından vatandaşlarımız ya da kendini koruma noktasında görece daha yetersiz olan kadın, çocuk ve yaşlılarımız en fazla zararı görüyorlar.
 
Durum buyken; ülkemizde yaşanan saldırı, yaralanma ve ölüm rakamları ortadayken; ülkemiz, tüm dünyada kuduz vakalarında ön sıralarda yer alırken; halen konunun istismar konusu yapılmasını ve görevini yapmayan yerel yönetimleri kınıyor, yetkilileri göreve çağırıyorum.
 
Değerli Basın Mensupları,
 
Ülkemizde zaman zaman ilginç gelişmeler yaşanıyor.
 
Sosyal medyada, sonrasında yayın kuruluşlarında, yoğun bir şekilde, “Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiği” yönünde haberler çıktı.
 
Haber, Sayın Bakan ve haberin ilgililerinin tümü tarafından yalanlandı.
 
Değerli Arkadaşlar,
 
Bu tip haberler, gelişmiş ülkelerde, “magazin konusu” olmasının ötesinde, farklı yönleriyle de değerlendirilir.
 
Binlerce anonim şirket var ve bu şirketlerin önemli bir kısmının hisseleri, borsada işlem görüyor.
 
Borsanın işleyişini etkileyen müdahaleler, on binlerce hisse sahibinin zarar görmesine ya da manipülatörlerin haksız kazanç sağlamasına neden olabiliyor.
 
Son yaşanan hadisede, bu haberlerin kaynağı durumundaki bir milletvekilinin, daha önce de borsada manipülasyon yaptığı için ceza aldığı ortaya çıktı. Hemen hakkında fezleke hazırlanarak dokunulmazlığı kaldırılmalı ve yaptığının hesabı yargı önünde sorulmalıdır.
 
Ayrıca konunun, siyasi tartışmalardan bağımsız olarak, “borsayla ilgili yasal mevzuat” ve “mali suçlar” çerçevesinde soruşturulması gerektiğini düşünüyoruz.
 
Değerli Basın Mensupları,
 
Başında soykırımcı Netenyahu’nun bulunduğu terörist İsrail’in Likud Partisi yetkilisi Tally Gotliv, konuk olduğu bir canlı yayında, "Caydırıcılığı" sürdürmek amacıyla Gazze'nin balistik füzelerle yok edilmesi çağrısında bulunuyor.
 
Gotliv, aynı programda "Bana kalırsa nükleer başlık taşıyan bir balistik füzeye ihtiyacımız var." ifadelerini de kullanıyor.
 
İlk günden beri, bölgede başlayan ve soykırıma dönüşen saldırıların, bütün olarak bölgemizi ve dünya barışını tehdit ettiğine işaret ediyoruz.
 
Bu vahşet ve çılgınlık, maalesef, ABD, Avrupa ülkeleri ve uluslararası kuruluşlar tarafından, engellenmek bir yana destekleniyor ve himaye görüyor.
 
Bugünkü dünya düzeninin insanlığı götüreceği tek yer felakettir.
 
Biz, bugünkü dünya düzeninde hür ve bağımsız olarak varlığımızı devam ettirmenin mücadelesini yürütüyor ve sorumluluğunu taşıyoruz.
 
Mücadelemize Allah’ın yardımı ve müslüman Türk Milleti’nin desteğiyle tüm gücümüzle devam edeceğiz.
 
Saygılarımla